Şu soğuk kış günlerinde bir çok evde yapılan ve bir çoğunuzunda severek yaptığını bildiğim bir çorba, Ezogelin çorbası ....
Ezo gelin de Türk sofralarının vazgeçilmezlerindendir ...
Yapımı çook basit ve basit olduğu kadar da lezzetli bir çorbadır ...
Ben bu sıralar biraz rahatsızım ve gerçekten dinlenmem lazımmış ...O yüzden de evden bi süre elimi eteğimi çektim desem yeridir . Bazen yemekleri bile canım eşim yapmak zorunda kalıyor ...İşte bu güzel lezzette onun elinden çıkma...Kendisi okul hayatı boyunca aileden uzak yaşadığı için yemekleri gerçekten lezzetlidir..
Eşimin eli biraz bol boldur malzemeyi iki ölçek kullanmış siz daha küçük bir aile iseniz yarım ölçek kullanabilirsiniz.. Gerçi lezzetinden biz de ertesi güne az bişey kalmıştı ama neyse.
Malzemeler
2 su bardağı kırmızı mercimek
1 küçük fincan pirinç ve bulgur karışımı
1 yemeklik doğranmış soğan
2 diş sarımsak
1 minik minik küp doğranmış orta boy patates
1 küçük ince rendelenmiş havuç
1 yemek kaşığı biber salçası
1 yemek kaşığı domates salçası
2 yemek kaşığı tereyağı
9 su bardağı et suyu yoksa kaynatılmış normal su da olabilir
Kekik .nane,karabiber ve tuz
Servis için limon
Yapılışı
Biz tereyağına kadar olan malzemeleri çiğden düdüklü tencereye yerleştirdik şöyle bir karıştırdık .
Tencerede 15 dakika kadar pişirdik .Siz kendi düdüklü tencerenizin ayarını daha iyi bilirsiniz ..
Ama kısa sürede pişen bir çorba bu ..
Çorbamız pişip malzeme iyice helmelenince hazırdır aslında .
Servis anında 2 kaşık tereyağımızı eritiyoruz, baharatlarımızı bu yağda şöyle bir kızdırıyoruz ve çorbanın üzerine döküp servis ediyoruz...İsteğe bağlı limon da sıkabilirsiniz..
Burada şunu da belirteyim, Ezogelin çorbasını mercimekten ayıran özellik mikserden geçirilmemesi ezilmemesidir ...
Eşimde bu şekilde tercih edince bizim içinde eline sağlık demek düştü ...
Ezo gelin çorbasına ismini veren Kahraman'ın bir de öyküsü var ki değinmeden geçemedim ..
Sizde merak ederseniz buyrun okuyun ...
“Ezo Gelin”in Hüzünlü Hikayesi
Adı sevgi, aşk, gurur, onur, güzellik, memleket özlemi ve sabır ile özdeşleşen ve asıl adı Zöhre Bozgeyik olan “Ezo Gelin”, 1909 yılında Gaziantep’in Oğuzeli İlçesi’ne bağlı Dokuzyol (Uruş) Köyü’nde doğmuş.
Ezo gelin de Türk sofralarının vazgeçilmezlerindendir ...
Yapımı çook basit ve basit olduğu kadar da lezzetli bir çorbadır ...
Ben bu sıralar biraz rahatsızım ve gerçekten dinlenmem lazımmış ...O yüzden de evden bi süre elimi eteğimi çektim desem yeridir . Bazen yemekleri bile canım eşim yapmak zorunda kalıyor ...İşte bu güzel lezzette onun elinden çıkma...Kendisi okul hayatı boyunca aileden uzak yaşadığı için yemekleri gerçekten lezzetlidir..
Eşimin eli biraz bol boldur malzemeyi iki ölçek kullanmış siz daha küçük bir aile iseniz yarım ölçek kullanabilirsiniz.. Gerçi lezzetinden biz de ertesi güne az bişey kalmıştı ama neyse.
Malzemeler
2 su bardağı kırmızı mercimek
1 küçük fincan pirinç ve bulgur karışımı
1 yemeklik doğranmış soğan
2 diş sarımsak
1 minik minik küp doğranmış orta boy patates
1 küçük ince rendelenmiş havuç
1 yemek kaşığı biber salçası
1 yemek kaşığı domates salçası
2 yemek kaşığı tereyağı
9 su bardağı et suyu yoksa kaynatılmış normal su da olabilir
Kekik .nane,karabiber ve tuz
Servis için limon
Yapılışı
Biz tereyağına kadar olan malzemeleri çiğden düdüklü tencereye yerleştirdik şöyle bir karıştırdık .
Tencerede 15 dakika kadar pişirdik .Siz kendi düdüklü tencerenizin ayarını daha iyi bilirsiniz ..
Ama kısa sürede pişen bir çorba bu ..
Çorbamız pişip malzeme iyice helmelenince hazırdır aslında .
Servis anında 2 kaşık tereyağımızı eritiyoruz, baharatlarımızı bu yağda şöyle bir kızdırıyoruz ve çorbanın üzerine döküp servis ediyoruz...İsteğe bağlı limon da sıkabilirsiniz..
Burada şunu da belirteyim, Ezogelin çorbasını mercimekten ayıran özellik mikserden geçirilmemesi ezilmemesidir ...
Eşimde bu şekilde tercih edince bizim içinde eline sağlık demek düştü ...
Ezo gelin çorbasına ismini veren Kahraman'ın bir de öyküsü var ki değinmeden geçemedim ..
Sizde merak ederseniz buyrun okuyun ...
“Ezo Gelin”in Hüzünlü Hikayesi
Adı sevgi, aşk, gurur, onur, güzellik, memleket özlemi ve sabır ile özdeşleşen ve asıl adı Zöhre Bozgeyik olan “Ezo Gelin”, 1909 yılında Gaziantep’in Oğuzeli İlçesi’ne bağlı Dokuzyol (Uruş) Köyü’nde doğmuş.
Büyüdükçe güzelliği dillere destan olan ve çevre ilçelerden herkesin görebilmek için Dokuzyol Köyü’ne geldiği Ezo Gelin, 20 yaşına geldiğinde, aynı köyden Hanefi Açıkgöz ile “berdel” usulüyle evlendirildi.
Hanefi Açıkgöz, Ezo Gelin’e karşılık, halası Hazik’i, Ezo’nun ağabeyi Zeynel Bozgeyik’e verdi. Ezo Gelin bu evliliğe, ancak onyedi ay dayandı ve sonunda baba evine döner. Daha sonra ise niceleri Ezo Gelin ile evlenmek için talip olur. Bu kez de Suriye’de bulunan teyzesinin oğlu Abuzer Memey gelir ve Ezo Gelin’i yine “berdel” kurallarına göre ister. Ezo Gelin ekonomik nedenlerle evlenmek zorunda kalır.
İkinci evliliğini de böyle zoraki bir şekilde yapan Ezo Gelin’in 6 kız çocuğu olur. Bu çocuklardan sadece Celile isimli kızı yaşar. Memleketinden uzak bir şekilde vatan hasretiyle Suriye’de yaşamını sürdüren Ezo Gelin, verem hastalığına yakalandı. Hastalığı sırasında eşine, “Benim mezarımı memleketime götürün. Götüremezseniz de beni Bozhöyük’ün Türkiye’yi gören kısmına gömün” der.
Ezo Gelin mezar taşındaki yazıya göre 1952 yılında, Oğuzeli Nüfus Müdürlüğü’ndeki kayıtlara göre ise 1956 yılında öldü.
Ezo Gelin Suriye’de, Türkiye sınırına yarım saat uzaklıktaki Carablus İlçesi Bozhöyük Köyü’ndeki bir höyüğe gömülür. Mezar taşında ise “Emir Kızı Ezo Gelin. Doğumu Türkiye’nin Gaziantep ilinin Oğuzeli İlçesi’nin Dokuzyol (Uruş) Köyü 1909. Ölümü 1952. Uzun zamandır çektiği verem hastalığından ve gurbetlik acısından öldü” yazmaktadır.
Ezo Gelin’in mezarı, 43 yıl sonra kardeşi Kenan Bozgeyik’in dönemin Oğuzeli Kaymakamı Cemal Hüsnü Kansız’a başvurması ve Suriyeli yetkililerle yapılan görüşmeler sonucunda, 23 Eylül 1999 tarihinde Gaziantep’e getirilmiş ve Dokuzyol Köyü’nde düzenlenen törenle defnedilmiştir.
Hanefi Açıkgöz, Ezo Gelin’e karşılık, halası Hazik’i, Ezo’nun ağabeyi Zeynel Bozgeyik’e verdi. Ezo Gelin bu evliliğe, ancak onyedi ay dayandı ve sonunda baba evine döner. Daha sonra ise niceleri Ezo Gelin ile evlenmek için talip olur. Bu kez de Suriye’de bulunan teyzesinin oğlu Abuzer Memey gelir ve Ezo Gelin’i yine “berdel” kurallarına göre ister. Ezo Gelin ekonomik nedenlerle evlenmek zorunda kalır.
İkinci evliliğini de böyle zoraki bir şekilde yapan Ezo Gelin’in 6 kız çocuğu olur. Bu çocuklardan sadece Celile isimli kızı yaşar. Memleketinden uzak bir şekilde vatan hasretiyle Suriye’de yaşamını sürdüren Ezo Gelin, verem hastalığına yakalandı. Hastalığı sırasında eşine, “Benim mezarımı memleketime götürün. Götüremezseniz de beni Bozhöyük’ün Türkiye’yi gören kısmına gömün” der.
Ezo Gelin mezar taşındaki yazıya göre 1952 yılında, Oğuzeli Nüfus Müdürlüğü’ndeki kayıtlara göre ise 1956 yılında öldü.
Ezo Gelin Suriye’de, Türkiye sınırına yarım saat uzaklıktaki Carablus İlçesi Bozhöyük Köyü’ndeki bir höyüğe gömülür. Mezar taşında ise “Emir Kızı Ezo Gelin. Doğumu Türkiye’nin Gaziantep ilinin Oğuzeli İlçesi’nin Dokuzyol (Uruş) Köyü 1909. Ölümü 1952. Uzun zamandır çektiği verem hastalığından ve gurbetlik acısından öldü” yazmaktadır.
Ezo Gelin’in mezarı, 43 yıl sonra kardeşi Kenan Bozgeyik’in dönemin Oğuzeli Kaymakamı Cemal Hüsnü Kansız’a başvurması ve Suriyeli yetkililerle yapılan görüşmeler sonucunda, 23 Eylül 1999 tarihinde Gaziantep’e getirilmiş ve Dokuzyol Köyü’nde düzenlenen törenle defnedilmiştir.
selamun aleykum,
YanıtlaSilezogelinin hikayesi gercektende cok aciymis.berdel belasindan hala ulkemiz kurtulamadi mi?halbuki insanlar istedigi kisilerle evlenebilse:)
corba cok guzel gorunuyor.bugun yemegimde yok.kuru patlican dolmasiyla sizin corba arasinda kaldim:)ikiside cok guzel gider mideye valla.ama cesaretim yok yapmaya.bakalim belki sonra canim isterse,bir guc gelirde yaparim.
ellerinize saglik,afiyet bal olsun:)(gerci esiniz yapmisti corbayi ama olsun)
canım kendine dikkat et.aman aman.ne şanslısın eşin çorbanıda yapmış maşllah .benimki henüz çay demlyebiliyor.5 ylıda bu kadar yol aldı kısmet artık önümüzdeki yıllar bize ne gösterir.benimde çok sevdiğim çocuklar için yaptığım bir çorbadır.şifa olsun arkadaşım
YanıtlaSilÖncelikle geçmiş olsun, çorbanız tam hasta çorbası, ellerinize sağlık ayrıca sayenizde gerçek bir öykü dinlemiş olduk, kaleminize de sağlık diyorum, teşekkürler paylaşımınız için. sevgiler, hayrlı cumalar.
YanıtlaSilÇorba nefis,eşinin ellerine sağlık sevgicim.geç oldu ama hayırlı cumalar dilerim...
YanıtlaSilSevgi biliyormusun benim eşim bu köyde 1.5 yıl öğretmenlik yaptı:)
YanıtlaSilen sevdiğim çorbalardan biri.soğuk kış günündede çok iyi gider.ezo gelinin hikayesini okuyunca çok hüzünlendim.adı sanı bilinmeyen kendi çevremizde dahil nice ezolar hala aynı kaderi paylaşıyor.
YanıtlaSilAnlayamazsın doğuda bir çok ilde berdel hala devam ediyormuş ..
YanıtlaSilteşekkür ederim canım
Aleynacığım aman nazar değmesin bu açıdan şanslı olduğumun farkındayım bazı olumsuz yanlarıda var ama biliyormusun eşler çok bilince çokta karışıyorlar biliyormusun ...
Gelincik teşekkür ediyorum canım ..Sizede hayırlı cumalar inşallah..
Cahideciğim teşekkür ederim canım
ne güzel öğretmenliğin bir başka güzelliğide değişik kültürleri yakından tanımak dimi ..Benim eşimde öğretmen ama özelde biz pek biyer dolaşmadık aslında senin eşinin branşı ne diye sorsam ...
Ayşem evet dediğin çok doğru ve biz çoğundan habersiziz...
Sevgiciğim, ellerine sağlık, çok severim ezo gelin çorbasını, ama öyküsü çok acıklıymış. Bundan sonra ezo gelin demesem mi acaba çorbaya.
YanıtlaSilellerine sağlık... hikaye üzdü beni....
YanıtlaSilserin ve rüzgarlı bir izmir akşamında sayfalar arasında sımsıcak bir lezzet ve severek tükettiğimiz ezo gelinin hüzünlü hikayesini duygulanarak okudum eşinin ellerine sağlık sanada büyük gecmiş olsun ALLAH birlik beraberliğinizi mutluluğunuzu bozmasın sağlıklı günler dilerim sevgiyle muhabbetle duayla kalın sevgiler arkadaşım
YanıtlaSilbugun okulda cıkan yemekte tavuk suyuna çorba vardı dedımkı arkadasa ezo gelin olsaydıda yeseydık sıcak sıcak:)bilseydım sana gelırdım:)))ellerine saglık canım sevgiler
YanıtlaSilafiyet olsun blogunuz çok güzel hele resimler çok canlı akyazı resimleride çok güzeldi kayınvalidemin memleketi:))geçmiş olsun sizede hayrlı günler
YanıtlaSilGECMIS OLSUN, ESINIZIN ELLERINE SAGLIK . BENDE GECEN HAFTA BURALARIN HASTALIGI SITMA OLMUSTUM, AYNEN ESINIZ GIBI ESIM YEMEK YAPMAK, COCUKLARA BAKMAK ZORUNDA KALDI SAGOLSUN YARDIM ETTI BANA. BLOGUNUZ COK GUZEL...
YanıtlaSilSevgi hanım merhaba,
YanıtlaSilçorbanız sıcacık ve nefis görünüyor,ellerinize sağlık.
TESEKKUR EDERIM ZIYARETINIZ ICIN. EVET BU BLOGU KULLANIYORUM BU YORUM YAZDIGINIZ BLOGU.HER ZAMAN BEKLERIM.
YanıtlaSilBen de çok severim bu çorbayı, kışın da sıkça yarım, ellerine sağlık Sevgi Hanımcığım.
YanıtlaSilEzo gelinin hikayesini sayende ögrenmis olduk,cok acikli ama hala cok ezo gelinler var türkiyede
YanıtlaSilcok gecmis olsun sifalar dilerim size
ezo gelin bizim evinde sevilen corbasidir sicacik simdi olsaydi bir kase icilirdi disarda yagan kar esliginde
Canım hikaye çok hüzünlüymüş.Rabbim yüz güzeliği değil baht güzelliği versin diye boşuna dememişler.Her bu çorbayı yaptığımda bunu hatırlayacağım :((
YanıtlaSil