31 Mayıs 2011 Salı

Emirganda Bir Hafta Sonu........



Emirgan İstanbul'un huzur mekanlarının en başında geliyor...
Her ne kadar lale şenliklerini kaçırmış olsakta her daim yeşilin en güzel tonları ile karşılar bizi...
İnsanın içi açılır gezerken...
İşte bizde hafta sonu havayı güzel bulunca fırsattan istifade güzel ortamı teneffüs edelim dedik...
Önce güzel bir kahvaltı...
Kahvaltı hazır olurken benim büyük bebeklerim oyun bahçesinde kurtlarını döktüler sabah sabah...
Her ne kadar oyun aletlerine sığamasalarda oyundan geri kalmadılar...
Kahvaltıdan sonra istikamet Emirgan tabii....



Bu sene o güzelim lale şöleline yetişemedik ama her yer yine ayrı bir güzeldi..
Minik kızımız tüm gezi boyunca uyudu abileride onun arabasını sürmek için birbirleri ile yarıştı durdu...
Geçen seneki fotoğraflara baktımda Berkan yine topsuz çıkmam demiş gezi boyunca topu yine elindeymiş...

Emirgan her zamanki gibi kalabalıktı ve rengarenkti; laleler solmuş yerine yeni yeni çiçekler dikiliyordu...
Koruda başka renklerde vardı ...
Gelin ve damatlar artık sütüdyolardan dışarı çıkmıştı ..
Tabii böylesi daha doğal aslında..
Üstteki çift çok hoştu..
Fotoğraf çektirmek için şekilden şekile girdiler..
Bu pozuda bana verdiler desem yeridir..



Üstte bir başka çift görülüyor...
Bu çifti habersiz çektim itiraf ediyorum..
Alttaki yakışıklı gönüllü olarak çimlerin üzerine yayıldığı için çekilmeye hazırdı zaten..


Hava o kadar güzeldi ki piknik yapan mı istersiniz, gelini damadı mı istersiniz,
aşağıda görüldüğü gibi öğretmenleri ile gelen öğrencilerimi istersiniz dediğim gibi rengarenkti ortam...
Çuvalları bile yanlarında hazır ,çuval yarışması oynuyorlardı...
Gezdik, dolaştık ,yorulduk azıcık dinlenelim dedik..



Çocuklar top oynadılar ;babamız azıcık dinlendi..
Bende etrafı temaşa ettim biraz..
Altta ki güzellikleri yakaladım...
 Papatyalardan taç yapanlar çoğunluktaydı ;
durdurdum birini çektim fotoğrafını sonra da teşekkür ettim neden mi?
 papatyadan tacım oldu hemde yorulmadan... 


Aslında bu senede çok istiyordum laleleri görmeyi...
Ama minik kızımın doğumuna denk geldi için nasip olmadı ...
Bu hallerini görebildim ancak...



Önceki senelerde çektiğim fotolarla yetindim bende..
Rabbim yaratırsa en güzelini yaratır ..
Laleler güzel  Gülcan'ında belirttiği gibi çünkü YARADANI GÜZEL...
Aşağıdaki renklere baksanıza her biri ayrı mest ediyor insanı...
 
Bu bayanda Emirgandaki değişik bir güzelllikdi..
Çiçek dikmek için çok değişik bir fikir ama değil mi?
Çiçekten elbise
 
Dedim ya Rabbim yaratırsa en güzelini yaratır...
Aşağıya bakarsanız var mı benden güzeli der gibi ....
Pembe bir kürk gibi sanki..


Papatyalar, gelincikler daha neler neler...


İstanbul'un bahar gelince değişilmez rengi erguvan ağaçlarını da unutmamak lazım tabii...
Özellikle İstanbul boğazını süsleyen pembe, inci bir gerdanlık gibi...


Bu kadar güzelliğin ardından bu da payımıza düşen trafik çilesi..
İstanbulda hafta sonu olur, hava güzel olur da trafik olmaz mı hiç...
Güzel geçen bir günün ardından biz de payımıza düşeni aldık tabii ..


Dönüş te kısa bir çay molası...
Hayatta çocuk olmak lazım herhalde..
Sıcak çayı pipetle, köpürdete köpürdete içmek ve doyasıya gülmek  ve mutlu olmak lazımm..

...........Vesselam.........

Yıldızlı Kuzukulağı Salatası....

Havaların ısınması ile birbirinden lezzetli otlar da pazar tezgahlarında arz-ı endam etmeye başladı ...
Gerçi minik kızımız sayesinde pazara gitmek bu sıralar benim için hayal ama...
bi şekilde otlar beni buluyor..
İşte kuzu kulağı da bunlardan biri..
Benim  özellikle de çocukluğumdan beri çok sevdiğim bir ottur..
Ekşi ekşi salatası enfes olur limona bile gerek kalmaz..
Küçüklüğümde babamın köyüne gittiğimizde  kuzukulağını ,
kendi ellerimle toplayıp yemek çok zevkli gelirdi bana..
Belkide o yıllardan kalma bir alışkanlıktır bende;
hala kendi ellerimle sebze meyve toplamak ayrı bir zevktir benim için..
Özellikle Karadenizde elinize hasır sepeti alarak devasa botuttaki mısırların içine girip fasulyeleri dalından toplamak, çeri domateslerin tadına bakmak , taze salatalıkları sepete atmak çok çok zevkli meyveleride unutmamak lazım tabiii...
Bunları yazarken ağzım sulanmadı desem yalan olur doğrusu...
Bu yazı daha çoook uzar aslında ama tarife geçmek gerek...

Malzemeler
1 demet kuzu kulağı
1 çay bardağı haşlanmış yıldız şehriye
3-4 adet yeşil soğan
1 adet kırmızı biber
2 yaprak kıvırcık(yağlı cins olursa iyi olur)
tuz, zeytinyağ , nar ekşisi 

Hazırlanışı
Kuzu kulaklarının saplarını ayıralım yaprak kısımlarını yıkayalım ve diğer yeşilliklerle doğrayalım..
Yıldız şehriyelerimizi üzerini geçecek kadar su ile yumuşayana kadar haşlayalım ve süzelim..
Tüm malzemeyi tuz ,zeytinyağı ve narekşisi ile karıştırıp tadlandıralım..
Çeri domatesle süsleyip servis edelim...
.................Afiyet Olsun..................

30 Mayıs 2011 Pazartesi

Kaymaçina ( Rumeli Tatlısı)....


Kaymaçina hafif ve lezziz bir Arnavut tatlısı.
Bu tatlı çok kolay hazırlanıyor ve krem karamel'e çok benziyor sadece karamel kısmı eksik..
İçine un ilave edilmiyor. Kıvamını yumurtalarla buluyor..
Tatlının orjinalinde portakal kabuğu rendesi ya da vanilya ilavesi yok.
Benim ilave etmemdeki sebepse az da olsa yumurta kokusunu bastırması içindi..  


 

Malzemeler
1 kilo süt
5 yumurta
1su bardağı şeker 
1 portakal kabuğu rendesi ya da 1 paket vanilya

Hazırlanışı
Yumurta ve şekeri , yumurta köpük köpük olana şeker tamamen eriyene kadar çırpalım.
Daha sonra 1 litre sütümüzü yumurtalı karışıma ilave edelim çırpmaya devam edelim.
Cam bir kaba bu sütlü ,yumurtalı ,şekerli karışımı  dökelim ve içinde su olan başka bir kabın içine yerleştirelim...(ben mari usulü pişireceğiz)
Isıtılmış fırında, 170 derecede üzeri göz göz olana kadar (kızarana kadar) pişirelim.
Tatlı tamamen soğuyunca servis yapılabilir..
***
*Bu tatlı da yumurta yoğun kullanıldığı için  portakal kabuğu rendesi ilave ettim..
*Tatlı ne kadar dinlenirse tadı o kadar oturduğu için lezzeti artıyor..
*Kaymaçinayı büyük bir fırın kabında pişireceğiniz gibi benim yaptığım gibi,
 tek kişilik küçük fırın kablarında da pişirebilirsiniz..
*Servis yaparken yanında meyveli bir sos tercih ederseniz iyi olur.. 
*Ben hazır (paket) süt kullanmıyorum.
Sütü sütçüden alıyorum ve tatlıda kullanmadan önce kaynattım da kullandım.                    Tekrar hatırlatmak istiyorum pastörize sütte istenilen kıvamı elde etmek biraz zor.

Kaymaçinayı eğer koyun sütü ile yaparsanız daha koyu bir kıvam elde edebilirmişsiniz...

........................Afiyet Olsun...............

26 Mayıs 2011 Perşembe

İçi Krema Dolgulu Ispanaklı Kek...

Hayırlı sabahlar güzel insanlar;
Sabah sabah minik hanımı uyutunca fırsatı değerlendireyim dedim   başladım kayda...
Evet krema dolgulu ıspanaklı kek tarifim biraz geç kaldı farkındayım..
Bu tarifi beklediğini belirtenler evet tarif geliyor... 
Bu pasta benzeri keki buradaki akraba gününde yapmıştık...
Aynı kekin kakaolu olanını ise burada paylaşmıştım bakmak isterseniz buyrun..

Malzemeler
3 yumurta
1,5 su bardağı şeker
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı ıspanak püresi( bunun için yarım kilo ıspanak yeterli)
1 paket vanilya,

1 paket kabartma tozu
Aşağı yukarı 3 su bardağı gibi un

Ara Kreması için
3 su bardağı süt
3 yemek kaşığı un (tepeleme)
1 paket vanilya
1 su bardağı toz şeker
Yarım paket labne peyniri

Üzeri için
1 paket krem şanti
1 su bardağı soğuk süt



Yapılışı
Yarım kilo ıspanağın yaprak kısımlarını yıkayalım ve kaynar suya atarak 3-4 dakika bekletelim.
Suyunu süzelim ve robottan püre haline gelinceye kadar çekelim.
Çekildikten sonra ıspanak 1 su bardağı olmalıdır.
Yumurta ve şekeri iyice çırpalım.Yağı ,yoğurdu ve ıspanak püresini ekleyelim ve az çırpalım.
Un,vanilya ve kabartma tozunu da ilave edelim..
180 derecede 35-40 dakika pişirelim...
Kekimiz piştikten ve soğuduktan sonra üzerinden bir kapak şeklinde ikiye kesiyoruz.
İçinden biraz kek parçalarını bir tatlı kaşığı yardımı ile çıkaralım ,
bir kaseye ufalayalım.
Bu arada ara kremasını hazırlayalım..
Labne,vanilya ve şekeri hariç tüm krema malzemesini tencerede karıştıralım ve
bir kaç taşım kaynayana kadar pişirelim..
Kremamız pişince labne,vanilya ve şekerini ilave ederek 2-3 dakika kadar mikserleyelim soğutalım.
Hazırlayıp soğuttuğumuz kremamızı kekimizin oyduğumuz bölümüne yerleştirelim.
Üzerine de kırıntı haline getirdiğimiz kek parçalarından serpiştirelim ve kenarda beklettiğimiz
kek kapağımızı kapatalım.
Buzdolabında bir müddet dinlendirelim..
Bu arada üzeri için 1 paket kremşantiyi üzerindeki tarife göre hazırlayalım ve kekimizin üzerine sürelim..
Kekimizin içinden çıkardığımız kek kırıntılarını kremşanti ile kapattığımız kekimizin üzerine serpiştirelim..
Eveeet hazırlaması eğlenceli pasta görünümündeki kremalı, ıspanaklı kekimiz hazırdır...

**Kekimiz pişince 1 saat kadar soğutalım ve üzerinden kapağı ondan sonra çıkaralım..
( kolay kesilmesi için)
**Keki oyarken dikkatle oyun ,her yeri eşit olsun ve çok oymayın ki kırılmalar olmasın..

..................Afiyet Olsun..................

24 Mayıs 2011 Salı

Bereketli Gökkuşağı Rulo Börek...

Herkese Günaydın;
güzel, huzurlu bir gün sizlerle olsun inşallah..
Gün tariflerini beklediğinizi biliyorum ama bu böreğin tarifine öncelik vermem gerekti ,
Sebebi ise can arkadaşım Yıldız'ın kendi akraba günü için börek hazırlaması gerekiyordu ...
Telefonda böreğin nasıl yapılacağını anlattım ama blogta yayınlayınca
 anlaşılması daha rahat olacaktır diye düşündüm...
 ***
Biz akşam yemeği için değişiklik yapalım dedik ve böreği denedik çok çok lezzetli oldu ...
Bu böreği çok daha değişik iç malzemelerle hazırlayabilirsiniz. 
Aslında isminin gökkuşağı olmasının nedeni de içine konulan malzemenin çeşitli olması...
Kıyma, ıspanak, pazı,  peynir, havuç,patates vs. hepsi bir arada  kullanıldığı  zaman ortaya rengarenk bir börek çıkıyor ki bu da insana gökkuşağının renkliliğini hatırlatıyor... 
Benim böreği hazırlarken çokta zamanım olmadığı için iç malzemesini biraz sınırlı tuttum ama yine de çok çok lezzetli oldu... 

Malzemeler
4 yufka,
1 bağ pazı,
250 gr kıyma,
3 yemek kaşığı sıvı yağ(içi kavurmak için),
1 orta boy kuru soğan,
tuz,karabiber,
1 su bardağı kaşar peyniri rendesi,
2 havuç rendesi

Yufkaları ıslatmak için
1 su bardağı süt
1 yumurta+ 1 yumurta beyazı
2 yemek kaşığı krema
Yarım çay bardağı su
1 çay bardağı sıvı yağ

Üzerine
1 yemek kaşığı yoğurt
1 yumurtanın sarısı
1 yemek kaşığı sıvı yağ
susam,haşhaş yada susam 

Hazırlanışı
Böreğimizi hazırlamak için önce iç harcımızı hazırlayarak başlıyoruz..
Kuru soğanı yemeklik doğrayalım, 3 yemek kaşığı sıvı yağda kavuralım.
Soğanlarımız hafif pembeleşince kıymamamızı ilave edelim biraz daha kavuralım ve en sonunda da yıkayıp doğradığımız pazılarımızı ilave edelim.
Pazılarımız yumuşayıncaya kadar kavurmaya devam edelim ,tuzunu karabiberini de ilave edip
 soğumaya bırakalım..
Kaşar peyniri rendemiz ile havuç rendemizi karıştırma kabında karıştıralım..
Sıvı iç harç malzemelerimizi karıştırarak hazırlayalım.. 
Artık böreğimizi hazırlayabiliriz..
İlk yufkamızı tezgahın üzerine yayalım ve sıvı harcımızla ıslatalım pazılı harcımızın bir bölümünü 
yufkamızın üzerine yayalım.
Yukarıda kolajda görüldüğü gibi yufkamızın iki tarafından içe kıvırarak gevşek olmadan 
uzun ince olarak rulo olarak saralım..  
Diğer yufkamızı da aynı şekilde kaşarlı harç ile hazırlayalım..
Ben bu şekilde iki pazılı kıymalı, bir kaşarlı rulo hazırladım..
Dördüncü yufkamızı tezgaha yayalım yine harç ile ıslatalım ,
hazırladığımız ruloları üst üste dizelim. 
 Bu şekilde ruloların üzerine de birer kaşık sıvı harcımızdan dökerek ıslatalım.. 
Sonra yufkanın alt kısmından başlayıp hepsini birlikte sıkıca bir rulo yapalım.

Ben büyük bir rulo elde ettim ve bu ruloyu fırın tepsime sığabilmesi için ikiye ayırarak dilimlemeden pişirdim..
Üzerine sürmek için malzemeyi karıştırdım ve sürdüm..
Susam ve haşhaş serptim.
 200 derecede ısıtılmış fırında 30 dakika kadar (üzeri kızarıncaya kadar) pişirdim..
İlk sıcaklığı çıktıktan sonra dilimledim..

***

** Eğer aceleniz yoksa bu böreği rulo yaptıktan sonra buzdolabında 2 saat bekletirseniz
pişireceğiniz zaman dolaptan çıkartıp 2 parmak kalınlığında dilimleyerek üzerlerine yumurta ve yoğurt karışımından sürerektete pişirebilirsiniz..
**Tekrar hatırlatayım börek iç harçlarını zevkinize göre daha da çeşitlendirebilirsiniz
**Böreğimin  fırından çıkınca dışı çıtır çıtırdı ,bu şekilde rahat dilimleyemeyeceğim için üzerine elimle hafif su serpiştirdim ve temiz bir bezle üzerini 5 dakika kadar kapattım...
Bu şekilde böreğim dilimlenecek kıvama geldi..
**Bu böreğe bereketli dememin sebebine gelince ,
böreğimi 4 yufka ile hazırladım ama 20 ye yakın dilim böreğim oldu...
Nasıl sizce de bereketli bir börek olmamış mı?
Hem bereketli ,hem de lezzetli
Bence vakit kaybetmeyin ve deneyin...

....................Afiyet Olsun...................

22 Mayıs 2011 Pazar

Yeni Akraba Günü Yeni Lezzetler ....

Tüm misafirlerime Mutluluk dolu, bol lezzetli,  bol şükürlü, sımsıcak bir hafta sonu dileyerek başlamak istiyorum bu posta...
Bir ay bir çırpı da geçip gitmiş yeni akraba günümüzün zamanı gelmiş, minik kızım bir buçuk aylık olmuş bile.
Kıyamet alametlerinden biride buydu sanırım... zaman su gibi akar, akar da insanlar anlayamazlar...

Bu sıralar bende bir koşturmaca sormayın gitsin, gün içindeki saatler bana az geliyor artık...
Zaman su gibi akıp gidiyor desem yeridir..
***  
Bu ay ki günümüz Sarıyer taraflarında olduğu ve babamızda bizi götüremeyeceği için iş başa düştü...
Furkan abimizin refakatinde, küçük hanımı da arabanın arka koltuğuna aldık düştük yollara...
Bu bebekle ilk yola çıkışımız oldu  ama Zeynep hanımın maşallahı vardı yol boyunca uyudu da bizde rahat rahat gidip gelebildik..
....  
Her zamanki gibi bir kaç firenin haricinde katılımı iyi olan bir gün daha geçirdik . 
Havalar güzel olunca günün tadı sanki ayrı bir çıkıyor..
Normal programımızı uyguladıktan sonra uzaktan gelenleri de göz önüne alarak mamaların servisine başladık..
Aslında başladılar desem yeridir, bendenizin bir katkısı olmadı olamadı çünküm mazeretim var.
   

Servisi  genelde bir kaç gönüllü yapıyor. Hazırlanan tabaklar önce büyüklere servis ediliyor..
Sonrada genelde gençler masa başında, orta yaştakilerde koltuklarda başlıyoruz sohbeti koyulaştırmaya...
Günün en keyifli  yeri de burası sanırım..
Bu arada ben de masa başında yer aldığıma göre genç sınıfına dahil ediyorum kendimi...  
Bu ay ki gün Dayı kızım Serpil'deydi..
Serpil beceriklidir ve yine bizi şaşırtmadı birbirinden lezzetli çeşitler hazırlamıştı bizim için...
Serpil'in geçen seneki akraba günü lezzetleri için buraya bakabilirsiniz...
Evet menüde neler varmış bakalım...





..............Minik Minik Sarılmış Kadayıf Sarmaları .................
Bu sarmaların tadı enfesti kaç tane yediğimi hatırlamıyorum bile.
Aslında daha da yiyebilirdim amaaa.... 
Masa başında yediklerimi sayanlar, siz hatırlıyor musunuz?
( kendileri benim kadar yiyemeyinceee ben azıcık göze battım tabii  :)))
*
Hazırlanışı da çok ilginç, Serpil'den öğrendim .
Bildiğiniz tahta kepçe gibi bir şey ile şekil vermiş .
Bekleyiniz fotoğrafını çektim göstereceğim..


........Kıymalı Muska Böreği..........

..........Peynirli Sigara Böreği......

......Yoğurtlu ve Cevizli Kabak  Salatası .......

......Zeytin Yağlı Üzüm Yaprağı Sarması......
Tüm günlerimizin demirbaşı...

........Nohut Salatası......

......Kavrulmuş Bademli Kedi Dilli Pasta......

.........Sebzeli Pilav.......

............Kısaca özetlemek gerekirse aşağıdaki tabak durumu özetler sanırım ......
Benim beğendiğim lezzeti bir de yakından görün istedim....
Kesinlikle denenmeli 
ısrarla tavsiye ediyorum... 
Minik minik sarılmalı ve tek lokmada yenilmeli.. 

Gün sonunda Zeynep Berramın 40 nın çıktığını hatırlayan Serpil teyzesi ona hediyesini ve adet üzerine yumurta ve ekmeğini vermeyi de unutmadı... 
Teşekkür ediyoruz darısı kendisine demeyi de unutmuyoruzSerpil teyzesiiii :)))

Benim minik lokmamın da maşallahı vardı..
Aşağıda yengemin kucağında

Biraz uyudu, biraz etrafı gözetledi ,birazda kucaktan kucağa gezdi anneyi hiç üzmedi ,
inşallah hep böyle olur da
bende akraba günlerimizi kaçırmaz sizlerle hep paylaşırım..

........................sevgilerimle...........................

13 Mayıs 2011 Cuma

Portakallı Sütlü İrmik Tatlısı.....

Şükür kavuşturana sevgili dostlarım ; sesli ,sessiz tüm izleyicilerim...
Seçim konuşmacısı gibi başladım di mi ?
Bir post yayınlıyorum sonra kayboluyorum bu aralar..
Eeee artık benim zamanımı alan bugün itibari ile 1 ay 1 haftalık minik ama sevimli bir mazeretim var...
Yeni tarifler deniyorum denemesine ama  pc nin başına geçipte kayıt yapmak kısmet olmuyor bir türlü.
Ben zamanı bulupta şimdi dediğimde de bloğun kayıt bölümüne girebilene aşk olsun

***
Bir kaç gündür bloglara girişte yine sorun vardı...
Ne olacak bu blogların hali bilemiyorum doğrusu.
Ben de tüm bu aksaklıklardan dolayı artık yavaş yavaş adres değiştirmeyi düşünmeye başladım..
Neyse tadımız daha fazla kaçmadan sizi bu güzel  ama basit tatlı ile baş başa bırakayım..



Gerçi portakalın mevsimi geçti sayılır ama portakal bulamıyor da değiliz..
Bu tatlının renkli kısmını başka meyvelerin suları ile de hazırlayabiliriz ki çokta güzel olur..

Malzemeler

Portakallı bölüm için
 2 su bardağı portakal suyu ,
4 kaşık irmik ,
4 kaşık şeker,
1 yemek kaşığı  portakal kabuğu rendesi ,

Sütlü bölüm için
1lt. süt ,
10 yemek kaşığı irmik ,
10 yemek kaşığı toz şeker,
1 paket vanilya ,
 2 yemek kaşığı tereyağı

 Yapılışı
Önce portakallı bölümü hazırlayalım..
 2 bardak portakal suyunu, şeker, irmik ve portakal kabuğu rendesini tencerede birleştirelim muhallebi kıvamına gelene kadar pişirelim..
Hazırladığımız bu portakallı irmik tatlısını kalıbımıza veya bir cam kaba dökelim..
(Ben silikon bir kalıp kullandım )
Tatlımızın beyaz bölümünü hazırlayabiliriz..
Bunun için malzemeleri bir tencereye koyup aynı şekilde karıştırarak pişirelim .
 Pişen beyaz irmik tatlısını da portakallı olanın üzerine dökelim .
Tatlımızı soğuduktan sonra buzdolabında 2-3 saat kadar dinlendirelim..
Tamamen soğuyunca kalıptan düz bir tabağa ters çevirelim.
Portakallı sütlü irmik tatlısı artık servise hazırdır..
........................Afiyet Olsun.......................

2 Mayıs 2011 Pazartesi

Bardakla Yapılan Çilek Soslu Kartopu......

Hindistan cevizine bulanmış pamuk gibi bir tatlı kartopu
Daha önce farklı şeklini paylaşmıştım sizle.
Sultan lokumunda da tad aynı şekil farklıydı bakınız burası..
Burada fark şekillendirme de.
Evet yanlış okumuyorsunuz bu tatlı bardakla şekillendiriliyor....

Önce tatlı bardaktan kolay  çıkar mı acaba ,diyorsunuz ama sonra bir de bakıyorsunuz lop diye çıkıyor..
Bu lezzetli olduğu kadar yapımı da bir o kadar eğlenceli tatlıyı denemenizi ısrarla tavsiye ederim
Aşağıdaki malzemelerle 4 su bardağında , aşağı  yukarı 25 adet kartopu çıkıyor.. 

Malzemeler
1 litre süt
125 gr. tereyağ
1 su bardağı un
1 su bardağı şeker
2 paket vanilya
2 adet damla sakızı
üzeri için;
 Bol hindistan cevizi
10-12 adet çilek
1 tatlı kaşığı nişasta

Yapılışı
Tencerede tereyağını  eritelim.  Üzerine unu ilave edelim ve kavrulmuş un kokusu çıkana kadar kavuralım.
Unumuz rengi değişmeden kokusu çıkana kadar kavrulunca sütümüzü ilave edip hızlı hızlı karıştıralım.
Karışımımız kaynamaya başlayınca şekeri, damla sakızını ve vanilyayı ilave edip ,
3-4 dakika kadar kaynatıp ocaktan alalım.
Mikser ile 5 dakika kadar çırpalım.
Su ile ıslattığımız uzun su bardaklarına tatlımızı paylaştıralım..Biraz soğuyunca buzdolabında tamamen soğumaya bırakalım..
(4 saat kadar) .
Tatlımız tamamen soğuyunca bardaklarımızı buzdolabından alıp,
musluğun altında bardakların üst kısmına su dolduralım ve suyu boşaltalım.
Bardağı hareket ettirerek tamamen katılaşmış muhallebiyi bardaktan yavaşça çıkartalım.
Çok kolay çıkacaktır, çıkmam derse eğer bardağın kenarından bıçakla tatlıyı hafif esnetirseniz zorluk çıkarmayacaktır..
Yukarıda gördüğünüz gibi bardaktan çıkardığımız tatlıyı, ıslattığımız bıçak yardımı ile dilimleyip( 5 dilim gibi)  bol hindistan cevizine  bulayalım..

En alt fotoğrafta gördüğünüz gibi ben akraba günümüz için hazırladığım tatlıların bir kısmını yeşil toz fıstığa buladım..
Böylece fıstıklı  toplarım oldu.
***
En son olarak çilekleri yıkayıp temizleyelim, doğrayıcıda küçük parçalara ayıralım.
Küçük bir tavada çilek ve nişastayı karıştıralım ,pişirelim
çileğiniz eğer çok tatlı değilse ağız tadınıza göre az şekerde ekleyebilirsiniz..
Çilek sosumuzu da kartoplarımızın üzerine ilave ettik mi tatlımız servise hazırdır...

Çilek yerine siz istediğiniz meyveyi kullanabilirsiniz  ama şu anda çileğin tam zamanı .
Enfes rengi ve tadı kartoplarına bence çok yakışıyor..

........................Afiyet Olsun..........................  
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...