28 Ekim 2010 Perşembe

Pirinç Salatası....

 
Pirinç salatası görüntüsü ve sunumu ile göze ,tadıyla da damağa hitap edenFotoğraf yine en son akraba günümüzden...
bir salatadır .
Bu salataya, önceleri pirincin soğuk yenilmesinden dolayı insanlar,
biraz önyargı ile yaklaştılar.
Ama salatayı tadan herkeste önyargının yersizdi çünkü,
pirincin içine eklenen yeşillikler ve sosu tadına tad katıyor..
***
Hazır fotoğrafa yazı yazmakta pek keyifli oluyor..
Hazıra konmak gibi bişey bu..
Ama bu salatayı daha önceleri kendimde bir kaç defa denediğim için rahat bir şekilde yazıyorum...

Pilav İçin Malzemeler
2 su bardağı prinç
1 çay bardağı sıvıyağ
2,5 su bardağı sıcak su
Tuz

Salata Malzememiz
Çeyrek demet dereotu
Çeyrek demet maydanoz
10adet kadar yeşil soğan
1 su bardağı  bezelye
1 su bardağı mısır
7-8 adet kornişon salatalık turşusu
1 limon suyu
Karabiber,Tuz

Yapılışı
Pirinci yıkadıktan sonra yarım saat kadar saat önce sıcak suyla ıslatalım.
Tencereye 1 çay bardağı sıvıyağı  koyup bu yağda pirincimizi ilave edip kavuralım.
Daha sonra 2,5 su bardağı sıcak su ve tuzunu ekleyip ,altı kısık bir şekilde pilavımızı pişmeye bırakalım.
Pilavımız  pişerken salatamızın içine ekleyeceğimiz yeşillikler hazırlayalım.
Dereotu, maydanoz ve yeşil soğanı ince ince doğrayalım.
Kornişon turşuları doğrayalım. Bezelye ve mısırı yıkayıp süzelim.
Bu arada pişen pilavımızı demlendirdikten sonra soğumaya bırakalım.
Tamamen soğumuş olan pilavımızı derin bir karıştırma kabına alalım..
Hazırladığımız yeşillikleri ekleyelim. Limonumuzu sıkalım.
Tuzuna bakalım eğer tuzsuz ise tuzunu da ekleyelim. Karıştırma kabındaki karışımı yavaşça karıştıralım.
Bu salatayı isterseniz ortası açık kek kalıbında şekillendirerekte servis edebilirsiniz..
*** 
**Salata içine ilave edeceğiniz malzemeler damak zevkinize kalmış,zevkinize göre çeşitlendirilebilir..
(havuç rendesi, karışık garnitür, kırmızı biber,taze nane,salatalık renk renk ne istiyorsanız onu ekleyin)   
................Afiyet Olsun.............

26 Ekim 2010 Salı

Sultan Lokumu...

Dün Teyzem'in ameliyat olacağını yazmıştım sizlere,
teyzem ameliyata sabah girdi ve ameliyatı uzun sürmüş ama şimdi yoğun bakımdaymış..
zor bir ameliyattı ama doktoru ameliyatının iyi geçtiğini söylemiş..
Rabbim tüm hastalara şifa versin inşallah..
Dua eden herkese sevgilerimi ve teşekkürlerimi sunuyorum .
***
Sultan lokumları pazar günkü akraba günümüzün en sevilen lezzetiydi dersem abartmış olmam herhalde..
Bende daha önce yapmıştım bu tarifi ve çok severek tüketmiştik....

Malzemeler
2 su bardağı un+2 yemek kaşığı un (tepeleme)
2 su bardağı şeker
1 paket tereyağı(250 gr)
1 lt süt
1 paket vanilya

İçine
Tarçın ve kırık fındık(cevizde olabilir) karışımı

Üzerine
Hindistan cevizi
Yapılışı
1 paket tereyağını ve unu tencerede tereyağı eriyip unun kokusu çıkana kadar kavuralım.
Sütü azar azar ekleyip unun topaklanmaması için sürekli karıştıralım.
Kaynayıp koyu bir muhallebi kıvamına gelince ocaktan alalım.
Vanilyasını ve şekerini de ekleyip şeker eriyene kadar karıştıralım, mikserle 10 dk kadar da çırpalım.
Buzdolabında katılaşması ve soğuması için en az 2-3 saat kadar bekletelim.
Şekillendirme aşamasında,
bir tabağa su koyup elimizi bu suya batırıp karışımdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparalım.
Elimizde yuvarlayıp hafif yayvanlaştıralım ve içine
ceviz yada fındık+tarçın karışımından koyalım.Ve yuvarlayalım.
Hindistan cevizine bulayıp ortalarına da kürdan batırıp  servise sunabiliriz.
Hindistan cevizi yerine ,toz veya file fındığa ,kakaoya da bulayabilirsiniz
ama tercihim hindistan cevizinden yana..
***
Bu tatlının tek kötü yanı içinde kullanılan yağ miktarı ,bu miktar belki azaltılabilir.
Tatlının tamamını bir kişinin yemeyeceğini düşünürsek çokta sorun olmaz diye düşünüyorum.
***

Sevgili Aynur ablam(Papatya 68)  ve Sevgili Türkan (Mutluluk senin adın.blogspot.com)ödül için çok çok teşekkür ediyorum..
Sevgilerimi gönderiyorum..
..............................Afiyet Olsun......................

25 Ekim 2010 Pazartesi

Boğaz'da Bir Gün.....

Sevgili dostlar;
beni takip ettiklerini bildiğim ve de bilmediğim tüm arkadaşlar,
Bu sıralar verdiğim aralardan dolayı beni inşallah mazur görüyorsunuzdur..
Bir müddet bu bu şekilde gidecek gibi görünüyor ama inanın çok haklı nedenlerim var..
Devam ediyoruz inşallah..
Bu pazar günü bu ay ki akraba günümüzü yaptık.
Akrabalarım da sağ olsunlar ,
pasta ve kısır sayfanda biraz uzun kalmadı mı ?
diyerekten yorumlarını canlı olarak izah ettiler bendenize...


Günümüz teyzemin kızı Gülsen'deydi.
                                          Başlıkta da yer alan boğaz ,aşağı fotoğrafta görülüyor.
Balkondan bu güzel görüntüyü çekmekten alamadım kendimi...
Şansımıza çok güzel güneşli bir hava da bize eşlik etti... 


Bu günde çocuk sayımız önceki günlere nazaran azdı ...
Çocuklar firar etti anlayacağınız..
Olanlar da maşallah dişe değer bir yaramazlık yapmadılar.
(erkek çocuk sayısı az olanca yaramazlıklar da azalıyor doğal olarak)..
 

Eveeeet gelelim sadede ve günün menüsüne;
İlk olarak
Sultan Lokumu


Elde açma börek


Pirinç salatası

Günlerimizin demirbaş'ı
Yaprak sarması (tarifi burada)

Un kurabiyesi tadında
Üzümlü ve cevizli kurabiye

Kıyır kıyır
Çörekotlu tuzlu kurabiye (tarifi burada)

İçli Köfte(Haşlama ve salça soslu)


Yoğurtlu tavuklu salata


Ve the end
Hepsi bu kadardı ama lezzetleri çok çok güzeldi..
Gülsen'e güzel lezzetlerinden ve ev sahipliğinden dolayı ( kardeşi Birsen'i de unutmamak lazım )teşekkürlerimizi sunuyorum..
Tarifler inşallah zamanla verilecektir.
Akraba günümüzde haklı nedenleri olan birkaç kişi eksikti...
Eksik olanlardan biri de Neriman teyzemdi..
Teyzem hastanede yattğı için katılamadı ve yarında büyük bir kalp ameliyatına girecek..
Biz günde onun tekrar sağlığına kavuşması için dua ettik..
Sizler onu tanımıyorsunuz ama belki sizler de dua ederseniz ameliyatı Rabbimin izniyle iyi geçecektir..
Bilirsiniz müslümanın müslümana ettiği dua daha evladır..  
***
Peygamberimiz bir hadisinde;
“Bir Müslümanın yanında bulunmayan din kardeşine yapacağı dua kabul olunur.
Bir kimse din kardeşine hayır dua ettikçe yanında bulunan görevli bir melek ona ‘duan kabul olsun aynı şeyler sana da verilsin’ diye dua eder.” (Müslim Zikir 87 88; İbni Mâce Menâsik 5)

***
Bu  hadis gıyâbî duaya yani mü’minlerin birbirleri hakkında yapacakları duaya verilen önemi ve değeri ifade etmektedir.

.......................Sevgilerimle....................

22 Ekim 2010 Cuma

Çikolata Ganajlı Pasta ve İki Kafadar..

Hayırlı hafta sonlarınız olsun inşallah..
Haftanın bir başını görüyoruz ortası demeden sonu gelmiş bile..
Bilirsiniz belki kıyamet alametlerinden biridir bu, günlerin su gibi akıp gitmesi..
İnşallah günlerimizi hakkını vererek geçiriyoruzdur....
***
Aynı ayda birer hafta ara ile doğan (farklı senelerde tabii)çocuklarınız olursa benim gibi iki pastayı aynı günde yapmak şart oluyor..
Aynı ayda doğdukları için doğum günlerini genelde beraber kutladık..
Bu senede bu şekilde oldu  ama biraz sade olarak..
Aslında pasta hazırlamak için çok da müsait değildim,babamızda hazır alalım,
 yorma kendini dedi durdu amaaa
Sanki pastalarını kendim hazırlayınca onlara verdiğim değer daha çok anlaşılacaktı..
Öylede yaptım..
Önce yukarıda ki gibi çikolatalı bir pasta yaptım..
Daha sonra da yukarıdakinden tek farkı çilekli kremşanti kullandığım çilekli bir pasta yaptım.
Anlaşılacağı üzre  bunun için iki ayrı pandispanya hazırladım..
  
Malzemeler
4 yumurta
1.5 su bardağı un
1 su bardağı şeker
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2-3 yemek kaşığı kakao

1/4 paket çikolatalı crem ole(+ yarım bardaktan biraz fazla süt)
1 paket çikolatalı krem şanti
1 su bardağı süt(krem şanti için)
200gr. bitter çikolata
1 kutu(200 ml.) krema
1 çay bardağı damla çikolata
Pandispanyayı ıslatmak için:1.5 çay bardağı süt

Çilekli olanın arasına koymak için çilek olabilir
Ben ahududu koydum..  

Yapılışı
Önce yumurtalarla şekeri krema kıvamına gelene kadar mikserle çırpalım. Bu aşamada şekerin iyice erimesi şart.Daha sonra vanilya, kakao ve un'u ekleyip iyice karıştıralım.
Kabartma tozunu ekleyip çırpmaya devam edelim..
Kek hamurunu kelepçeli kalıpta pişirirseniz sonrası için kolaylık olacaktır..
Bunun için 20 cm.lik kelepçeli kalıbınızı yağlayıp kek hamurumuzu dökelim.
 180 derece ısıttığımız fırında  3o dakika kadar  kontrollü pişirelim.
Pişen pandispanyamızı soğuduktan katlara ayırırsanız daha sağlıklı olacaktır..
Pandispanyamızı pişirdiysek çikolatalı ganaj'ı  hazırlamaya geçebiliriz..
Bir paket kremayı küçük bir tavada kaynayana kadar ısıtalım .Ocağın altını kapatalım ve  bitter çikolatalarımızı küçük parçalara ayırarak içine atalım ,
karıştırarak erimelerini ve tamamen koyu bir renk almasını sağlayalım ve soğutalım.
Diğer yandan crem oleyi ve krem şantiyi hazırlayıp ikisini de buzdolabında biraz donmalarıiçin kaldıralım.
*
Pastamızı hazırlamaya geçebiliriz artık.
Pandispanyayı ben iki kata ayırdım.
Pandispanyanın alt katını süt ile ıslattım ki kuru olmasın. Yeterince cremole den yaydım.
Üzerine çikolatalı ganaj 'tan kaşıkla gezdirdikten sonra damla çikolata serpiştirdim.
Pembe olan pasta da bu kata biraz da ahududu ekledim .
Pandispanyanın üst katını önce yine hafif sütle ıslattım ve altta ki katın üzerine kapattım..
Pandispanyanın yanlarını ve üzerini krem şanti ile iyice sıvadım..
Bundan sonrasında süsleme şekli zevkinize kalmış.
 Ben pastanın üzerine kremşantiyi sıvadıktan sonra, çikolata ganaj'ı pastanın ortasından başlayarak yanlarında biraz boşluk kalacak şekilde döktüm kaşıkla yaydım.
Kenarda kalan boş bölümü de krem şanti ile yaptığım minik şekillerle doldurdum..
Minik çikolata topçuklarını da üzerlerine serpiştirince pastamız hazır olmuş oldu..
Pastayı servis etmeden önce 2-3 saat kadar buzdolabında bekletilirse lezzeti daha da oturacaktır..
***
Ganaj, çikolatanın krema içinde erimiş haline deniyor. Koyu kıvamlı pastaların üzerini kaplamak ya da ara katlardan kullanılmak üzere yapılan bir çeşit kremadır.
Eveeet bunlarda gülümsemelerinden belli oluyordur,
Mutlu doğum günü çocukları..
Rabbim daha nice sağlıklı,huzurlu  ve mutlu seneler versin sizlere canlarım ...  

19 Ekim 2010 Salı

Kavurarak KISIR Nasıl Yapılır?



Kısır sevmeyenimiz pek yoktur sanırım..
Biz de de büyük küçük ailece herkes çok severek yiyor..
Kısırı bir de bu şekilde kavurarak deneyin derim.
Islatılarak yapılan kısıra göre daha lezzetli ve daha tane tane olduğunu sizde göreceksiniz..
Tek fark biraz daha uğraştırıyor ve kavurmadan dolayı belki de kalorisi az daha artıyordur..
***
Islatarak yaptığım kısır tarifi ise burada..

Malzemeler
2.5 su bardağı kısırlık bulgur
2 çay bardağı sıvıyağ
1 iri kuru soğan
2 diş sarımsak
2 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı biber salçası
6-7 dal taze soğan
çeğrek demet maydanoz
1 adet salatalık
6-7 adet kıvırcık
2 limonun suyu
2 yemek kaşığı nar ekşisi
 tuz, karabiber, yenibahar
1 tatlı kaşığı kuru fesleğen
İsterseniz kornişon turşu

Yapılışı
Kısırlık bulguru yıkayalım .İyice suyunu süzelim.
Soğanı çok küçük doğrayalım sıvıyağda geniş ve yayvan bir tencerede kavuralım.
Salçaları da ilave edip 3-4 dakika daha kavururalım.
Yıkadığımız kısırlık bulgur kavurduğumuz soğanlı salçanın üzerine döküp kavuralım.
Bu arada ara ara limon suyu dökerek kavurmaya devam edelim, kavurdukça bulgurumuz limon suyu sayesinde yumuşayacaktır.. Tuzunu ilave edelim. Limon suyu bitince bulgurunuz yumuşamadı ise ara ara su ilavesi ile kavurmaya devam edin.
Sarmısaklarımızı çok ince rendeleyerek ilave edelim..
Bu kavurma işlemi aşağı yukarı 15 dakika kadar sürüyor..
Bulgur yumuşayınca soğuması için kenara alalım.
Yeşilliklerimizi de ince ince doğrayalım.
Soğumuş olan  kısırımıza ,doğradığımız yeşilliklerimizi ve kalan baharatlarımızı ,
nar ekşisini de ekleyip karıştıralım.
  Afiyetle servis edelim...

-----------------------***------------------------

18 Ekim 2010 Pazartesi

Kıyır Kıyır Unlu Börek....

Unlu börek çok lezzetli bir börek..
Bir arkadaş toplantısında yemiştim bu böreği ,yer yemezde börekteki lezzet ve farklılık dikkatimi çekti .
Açma börek gibi,çıtır çıtır , içindeki un sanki içinde tahin varmış hissi veriyor ve yerken ağzınızda dağılıyor börek..
Tarifini aldım ,arkadaşımdan hemen de denedim..
Ben yeni öğrendim bu böreği ama sonradan öğrendimki bilinen bir börekmiş bu..
Neyse artık bilmeyenlerle paylaşalım bu güzel lezzeti...
***
İki oğlumda aynı ay içinde  bir hafta ara ile doğduğu için doğum günlerini,
 bu zamana kadar genelde beraber yaptık..
İşte bu hafta sonu bu börek onlar için yapılanlar arasındaydı..

 Malzemeler
5 yufka
1 su bardağı sıvı yağ
1su bardağı un

İç malzeme için
5 orta boy patates
1 kuru soğan
Karabiber,tuz

Yapılışı
Böreğimiz için iç harcımızı hazırlayarak başlayalım..
Patatesleri küp doğrayarak tuz ve üzerini geçecek kadar su ilavesi  ile haşlayalım.
Haşlanan patatesleri ezelim.
Soğanları minik doğrayıp yağda kavuralım ve patateslerimizi de ilave ederek kavurmaya devam edelim.Tuzunu ve karabiberini de ekleyelim .Bu şekilde iç harcımız hazırdır..  
Böreğimizi iki şekilde hazırlayabiliriz.

*
Bunun için üç yufka kullanacağız..
Birincisi için yufkamızın ilkini bütün olarak tezgaha yayalım.
 Yufkamızı yağlayalım ve çok ince delikli bir süzgeçle unu yufkanın her yerine gelecek şekilde unlayalım.
Üzerine ikinci yufkamızı yayalım ve yine her tarafını yağlayalım ve un serpiştirelim.
Üçüncü yufka içinde aynı şeyleri yapalım ve aşağıda fotoğrafta görüldüğü gibi,
 yufkalarımızı sekiz parçaya ayıralım.
Her parçaya iç harcımızdan yerleştirelim.
Her parçayı yanlardan içe kapatarak saralım. 

 
İkinci şeklimiz içinse yine tezgah üzerine yufkayı serip yufkamızı yine yağlayalım. Üzerine süzgeçle un eleyip yufkayı ikiye katlayalım.
Yarım daire şeklindeki yufkayı tekrar yağlayalım ve biraz daha un serpiştirelim.
 Yufkanın uzun tarafına hazırladığımız harçtan koyup, kenar kısımlarını iki parmak içe katlıyoruz ve rulo olarak sarıyoruz.
Dört parmak genişliğinde kesip yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine dizelim.
Diğer yufkalarada aynı işlemi yapalım.
Kalan yağımızın içine iki çorba kaşığı da su ekleyerek böreklerin üzerine sürelim.
Önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında üzerleri kızarana kadar pişirelim.
**Börek için yağ miktarı fazla gibi gelebilir ama içine elenen un fazla olduğu için yağı çekiyor, yağı az olursa eğer böreğimiz kuru olur...
**Bu böreği yaptığınız gün tüketmeniz tavsiyemdir. Ertesi gün aynı lezzette olmuyor çünkü..
**Böreği yapan arkadaşım böreği önceden hazırlayıp dondurucuda bekletebileceğimi de söyledi.
Daha sonra ihtiyaç halinde çıkarıp kullanabilirsin de dedi..
.........................Afiyet Olsun.......................

16 Ekim 2010 Cumartesi

Pepeçura...

Pepeçura bir tatlı için ilginç bir isim değil mi ?
Pepeçura bir laz tatlısıdır..
Doğu Karadeniz'de özellikle de Rize de kokulu siyah üzümlerden yapılan bir tür üzüm peltesi... ..
Hatta bu tatlı için Rizelilerin sütlacı tabirini bile duymuştum..
Bu üzümlerin normal siyah üzümden farkı mis gibi aromalı kokmaları..
***
Bu çarşamba yağmura rağmen Fatih pazarı'na gittik annemle..
Yine büyük bir zevkle pazarın altını üstüne getirdik.
Burda en sevdiğim bölümlerden biri Silivri'den, Beykoz'dan ,
Bolu'dan gelen köylülerin ürünlerini sattığı yerler..
İşte bu kokulu üzümleride oradan aldım, koklaya koklaya...

Malzemeler
1 kilo siyah kokulu üzüm
6 su bardağı su
1 su bardağı toz şeker
Yarım çay barağı mısır nişastası 
Yarım çay bardağı mısır unu

Yapılışı
Siyah kokulu üzümleri yıkayalım.
Tanelerini 6 su bardağı suyla birlikte bir tencerede yumuşayıncaya kadar kaynatalım.
 Bir çatal yardımıyla üzümleri süzgeçten ezerek geçirelim.
Yaklaşık 5 su bardağı kadar üzüm suyu(ve içindeki püresi)  elde ediyoruz..
Bunun 4 su bardağını tencereye alalım.
Kalan 1 su bardağının içersine ben mısır unu ile nişastayı karıştırarak ekledim .
Yani yarım çay bardağı nişasta yarım çay bardağı mısır unu.
Karadenizde bu tamamen mısır unu kullanılarak yapılıyormuş.
 Karışımı tenceredeki üzüm suyuna ilave edelim.  1 su bardağı toz şeker ekleyip bir süre daha kaynatalım   Hızlı hızlı sürekli karıştıralım koyulaşıp, kaynayıncaya kadar pişirelim.
Küçük kaselere ya da kuplara sıcak dökelim buzdolabında iyice soğutup servis yapalım..
***
Tatlı hafif ekşimsi oluyor ve kokusu enfes.
Belirttiğim gibi bu tatlının orjinalinde mısır unu kullanılıyor, eğer mısır unu kullanmak istemezseniz nişasta ve un karışımı da kullanabilirsiniz.
O zaman pelteniz biraz daha üzüm muhallebisi kıvamında olacaktır..
Rengi ise göründüğü gibi çok güzel bir bordomu desem koyu pembe mi desem çok güzel yani..

.......................Afiyet Olsun..................

14 Ekim 2010 Perşembe

Vişne Soslu Tavuk Göğsü....

Yağmurlu bir İstanbul sabahındayız bugün yine...
Yağmur nimettir ,berekettir  belki Anadolu insanı için dinlenmek için fırsattır..
Ama yağmurlu havalar, getirdiği kasvetten hava kapalılığından dolayı beni pek açmıyor..
Güneşli hava her zaman tercihimdir..
Çünkü güneşli açık bir hava neşeme neşe katar...
***
Böyle havalarda da mutlu olmak için çok sebebimiz var gören gözlerimize..
Bakınız en basiti böyle bir tatlı bile mutlu olmak için yetebilir bazen..
Vişneyi çok severim ben, özellikle de sos olarak tatlı ve pastalarda...
Tavuk göğsünde de çok hoş oldu..

Malzemeler   
 5 su bardağı süt
3 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı nişasta
1 yumurta sarısı
1 paket vanilya
 1su bardağı şeker

vişne sosu için
  1 kase  vişne(çekirdekleri çıkarılmış)
1 yemek kaşığı (tepeleme) nişasta
 1çay bardağı su
Yarım  paket vanilya
5 yemek kaşığı şeker

Yapılışı  
Tavuk göğsümüz için vanilya ve şeker haricindeki malzemeleri tenceremizde karıştırarak bir kaç taşım kaynayana kadar pişirelim.
Kaynayınca şekerini de ilave edelim.
İlk sıcaklığı çıkınca vanilyasını ekleyerek 5 dakika kadar mikserleyelim.   
Cam bir kaba tavuk göğsümüzü dökelim. Tatlımız soğurken sosumuzu hazırlamaya geçelim.
Ben sos için vişneleri yazın dondurucuya koymuştum. Dondurucudan çıkarıp çekirdeklerini çıkardım.
Tüm sos malzemelerini küçük bir tavada orta koyulukta bir kıvam alıncaya kadar pişirelim.
İsterseniz bu sosu tanesiz de hazırlayabilirsiniz , benim tercihim taneleri ile kullanmaktan yana oldu.. 
Buz dolabında biraz soğuttuktan sonra afiyetle yiyebilirsiniz..
Bu tatlı tek kişilik kuplarda da servis edilebilir..

..........................Afiyet Olsun...........................  

11 Ekim 2010 Pazartesi

Meyveli Alman Pastası...

Herkese hayırlı bir hafta dileyerek başlayalım bugünkü tarifimize... 
Alman Pastası benim çocukluğumun pastası desem yalan olmaz herhalde...
Beşiktaş'da Deniz Pastanesi vardı, belli günlerde belli saatlerde çıkarırdı bu pastayı..
Pastaneye gidip pastayı almakta büyük bir zevkle biz çocuklara düşerdi..
Mis kokulu sıcacık pastayı fırından çıkması için kedi gibi beklerdik.. 
Azıcık nostalji yapmış oldum bu sayede 
İnsan eskileri hatırlayınca, biran ne kadar yol aldığını hatırlıyor.
Sessiz Teyyare'nin de kulaklarını çınlatalım azıcık İnsan yaşlanınca diyor bir yazısında.   
***
Bu arada fotoğraf makinamı evde kaybettim, fotoğraflar telefon kamerası ile çekildiği için biraz soluk kusura bakmayın..  
Malzemeler
2 yumurta
1 su bardağından iki parmak az şeker
60 gr.erimiş tereyağ
1 çay bardağı süt-yoğurt karışımı
3 çay bardağı elenmiş un
1 yemek kaşığı maya
1 kabartma tozu
1 paket vanilya
2 çay kaşığı mahlep

Kreması için
2 su bardağı süt
1 yumurta
2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı şeker
fındık kadar tereyağ
vanilya

Üzerinepudra şekeri
Araya meyve tercihinize kalmış..

Yapılışı
Kek malzemelerini sırayla karıştırıp kek hamurumuzu hazırlayalım.
Yağlanmış yuvarlak kalıba dökelim.
Ben kelepçeli bir kalıp kullandım.
Hazırladığımız hamur fazla kaşık yardımına gerek kalmadan akmalı ki pişince sert bir hamur elde etmeyelim.
 Akmıyorsa biraz daha süt ekleyebilirsiniz.Önceden ısıtılmış fırında 180 derecede 20 dk.kadar üzeri tamamen kızarmadan pişirelim(üzeri pembe kalmalı)
İç kreması için  tereyağı hariç bütün malzemeleri karıştırıp kısık ateş de koyulaşıp kaynayana kadar pişirelim. Ocaktan alınca tereyağını ekleyip çırpalım.
Kekimiz pişince kalıbıyla nemli bir bez üzerine alalım.
Pişen kekin ve muhallebinin tamamen soğumasını bekleyelim .
Tamamen soğumuş olan kekimizi ortadan ikiye bölelim.
Üst parçayı kaldıralım ve kremamızı alt parçanın üzerine yayalım.
Ben krema üzerine muz dilimleyip koydum biraz da ahududu..
Ve kestiğimiz parçayı tekrar üzerine yerleştirelim.
Biraz buzdolabında beklettikten sonra üzerini tamamen kapatacak şekilde,
 pudra şekeri serperek servis yapabiliriz....
...........................Afiyet Olsun.........................

8 Ekim 2010 Cuma

Fırında Levrek Ve Lahana Salatası...



Balık mevsimi başladı..
Sağlıklı oluşundan dolayı mümkün olduğunca yemeye ve çocuklara yedirmeye çalışıyoruz ..
Laf aramızda babamızda bir Karadeniz'li olarak balık konusunda özellikle de,
 hamsi tava konusunda tam bir uzmandır..
Fakat büyük oğluma balığı bir türlü sevdiremedik..
Biz sevdiremedik ama okuduğu bir kitaptan etkilenerek levrek almak istediğini ve kendisi temizleyip kendisi pişirirse yiyebileceğini söyledi..
Eee oğlum seneler sonra balık yemek ister de dedikleri yapılmaz mı?
Hemen beraber balıkçıya gittik ve Levrek aldık ve bir tanesini temizletmedik ki
 eve gelince kendi balığını kendi elleriyle temizlesin diye...
Dediği gibi yaptı ve balığını kendisi hazırladı..

Malzemeler
3 orta boy levrek
6 orta boy patates
Yeşil ve kırmızı biber
1 domates
1 kuru soğan

Sosu için
2 iri diş sarmısak(ezilmiş)
Yarım çay bardağı zeytinyağ(ayçiçekyağı değil)
1 limonun suyu
Kırmızı pul biber
Tuz

Yapılışı
Balık çabuk pişeceği için ben patatesleri ortakalınlıkta (ne ince ne kalın) halka halka dilimledim ve çok az bir su ile hamamen yumuşamayacak şekilde az tuz ilavesi ile haşladım .
Haşlama suyunu çektiği için besin kaybıda olmadı.. Özellikle aceleniz varsa bu çok işinize yarayacaktır..
Az haşlanmış patateslerimizi balığımızı fırınlayacağımız fırın kabına alalım..
Bu arada sos malzemelerimizi karıştırarak sosumuzu hazırlayalım.
Hazırladığımız bu sostan önce patateslerimizin üzerine biraz gezdirelim sonrasında da balıklarımızın hem içlerine hem de dışlarına bu sostan tamamen sürelim..
Levreklerimizi patateslerimizin üzerine alalım.
Domates ,soğan ve biberlerimizi de dilimleyerek yerleştirelim..
Sos kaldı ise üzerine dökelim..
200 derecede ısıtılmış fırında 30 dakika kadar  önce üzerine alüminyum folya ile kapatarak pişirelim.
Patatesler ve balıklar tamamen yumuşayınca folyoyu kaldıralım balıkların dışları kızarınca servise hazırdır..
*** 
Bu sıralar balığın yanında da normalde de aşağıda gördüğünüz salata bizde pek seviliyor..
Sadece kullandığım malzemeleri yazıyorum siz isteğinize göre çeşitlendirebilirsiniz..

Lahana Salatası
Beyaz lahana
Kırmızı lahana
yeşil,kırmızı biber
salatalık
yeşil soğan
roka
zeytinyağ, narekşisi
limon ve tuz
*Kullandığınız patates sarı patates(sarı Afyon veya Nevşehir patatesi )olursa çok daha lezzetli olacaktır.
*Salatada da balıkta da zeytinyağ tadı özellikle çok yakışıyor.. Hazırladığımız sos balığa çok yakışıyor..
*Bizim çocuklar bu salata sayesinde lahanayı çok severek yiyorlar.Hem bu şekilde lahanada ki besinleri pişmeden direkt alıyorlar..
*Kitap okumanın bazı alışkanlıkları değiştirmedeki etkisini Furkan'ın Levrek yemeğe başlaması ile tekrar anlamış olduk..

.................................Afiyet Olsun.........................

Kışlık Bamya,Fasulye ve Közlenmiş Kırmızı biber

Kış mevsimin artık içindeyiz..
Şu sıralarda havalar kış mevsimi içinde olduğumuzu baya baya hissettiriyor..
Kış hazırlıkları artık yavaş yavaş bitiyor ya da bitmek üzeredir..
Aslında bu hazırlıklar için çok ta geç kalmış sayılmazsınız..
Pazar tezgahlarında fiyatları biraz yükselmişte olsa Fasulye ,bamya ve domates hala var ...  
İşte bende evde bamyayı seven tek kişi olarak sadece kendim ve sevecek misafirlerim için dondurucuya bir kaç poşet bamya
koydum..

Nasıl yaptım?

Bunun için 2 kilo bamya aldım..
1 kilo domates rendesi
1 limon

Bamyaları ayıklamadan önce yıkayalım. 
Bamyaların tepelerini bıçakla çok derin olmamak kaydı ile çevire çevire koni şeklinde alalım..
Bu bölgeyi derin temizlerseniz bamyanın içindeki istenmeyen kagan sıvı dışarı çıkacaktır.. 
 Domatesi rendeledim ve tencereye bamyaları aldım bir limonumu üzerine sıktımki hem kararmasın  hem de içindeki sıvı dışarı çıkmasın..Rendelediğim domateside üzerine ekleyerek ocakta rengi biraz değişene kadar fazla karıştırmadan kavuralım..
Bamyalarımız soğuyunca yeteri derecede poşetlere bölüştürelim..

Bu fasulyeler memleket fasulyesi
Giresun Espiye dolaylarından,oralarda bu fasulyenin adı fakir doyuranmış...
Sebebi ise herhalde etli ve çok çok uzun olmasından kaynaklanıyor..
Zeytinyağlı yapılan çalı fasulyeye benziyor ama onun kadar ince değil,tamamen kılçıksız çok lezzetli..

 

Fasulye için detaylı anlatım için burayı ziyaret etmenizi özellikle tavsiye ederim..

Ama ben kısaca öğreneyim derseniz anlatayım..

Fasulyeleri de bamya da olduğu gibi yıkadım ,temizledim parçalara ayırdım..
Büyük bir tencerede yine domates rendesi ilavesi ile soteledim..
Fasulyelerin rengi dönüp, biraz yumuşayınca ocağı kapatalım..
Fasulyeler tamamen soğuyunca yine buzdolabı poşetlerine paylaştıralım..  
İşte hepsi bu kadar..
Kırmızı biberleri yıkadıktan sonra fırın tepsisine yerleştirelim..
Fırında 250 derecede közleyelim..
Közlenmiş biberlerin kabuklarını tamamen temizleyelim ,ortadan kesip içindeki çekirdekleri bıçak yardımı ile temizleyelim.
Kullanacağımız ölçülerde saklama kaplarına paylaştırıp dondurucuya gönderelim..
Artık bu biberleri daha sonra salatalarınızda mı kullanırsınız yemeklerinizde mi kullanırsınız tercih sizin...
***
Bu tarz hazırlıklar için son günler elinizi çabuk tutun derim..

7 Ekim 2010 Perşembe

Pirinçli Erişte..



 Erişte bizim  kışlık hazırlanan yöresel tadlarımızın başında gelir...
Bu yaz sağolsun annemle kışlık olarak hazırladık.
Malum kışa girdik ,kullanma zamanı gelmiştir dimi dostlar..
Eriştenin çorbasını(erişte sulusu) da makarna şeklinde yapılanını da çok severim..
Normalde makarna şeklinde olanında erişte makarna gibi yapılır, haşlanır süzülür ve yağ ile kavrulur...
Bu şeklinde ise pirinç ilave ediyoruz..

Gelelim lezzetli pirinçli eriştemizin tarifine..
Malzemeler
4 su bardağı erişte
Yarım su bardağı pirinç
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yemek kaşığı tereyağ
tuz
Haşlamak için 6 su bardağı su
Yapılışı
Tenceremize suyumuzu alalım ,tuzumuzu ilave edelim su kaynamaya başlayınca pirincimizi ilave edelim.
Pirinçler yumuşamaya başlayınca eriştelerimizi ilave edelim. Benim kullandığım erişte ev yapımı olduğu için kalın değil ve çabuk haşlanıyor..
Eğer hazır erişte kullanırsanız haşlanma süresi uzayabilir.
Erişte de yumuşayarak haşlanınca bir süzgeçten süzelim..
Eriştemizi sıcak sıcak bir servis tabağına alalım..
Sıvı yağ ile tereyağını küçük bir tavada kızdıralım ve eriştemizin üzerine,
 her tarafına yayılacak şekilde dökelim..
Ve afiyetle yiyelim...
Sevgiler.............

4 Ekim 2010 Pazartesi

Kışlık Karışık Turşu.....



Hepinize hayırlı bir hafta diliyorum dostlar;
 Bu hafta sonu sağolsun bir kaç dost mail ile soruyorlar ,
Bloğu eskisi gibi neden sık güncellemiyorsun diye?
İnanın çok haklısınız ama benim de  bu sıralar bunun için haklı nedenlerim var...
Bu durumdan bende rahatsız oluyorum,
inşallah bu nedenler biraz hafiflesin eski formumuza yeniden kavuşalım..
*** 
Şu sıralar turşu yapmanın, kurmanın  tam da zamanı...
Özellikle de pazar tezgahların da çeşit çeşit turşuluk malzemeler arz-ı endam etmekte...
İşte bende bu tezgahlara kayıtsız kalamadım ve karışık turşuluk malzememi aldım..

Malzemeler
 1 kg minik kornişon salatalık
1 kilo kelek
1 kilo acur
Kırmızı lahana
Beyaz lahana
15 adet fasulye
Yeşil minik biber
2 limon
20 adet nohut
2 baş sarmısak
Karabiber taneleri-defne yaprağı
Kaya tuzu
sirke(üzüm sirkesi)
Toz şeker
Kaynamış soğutulmuş su

Yapılışı
Turşuluk sebzelerimizi iyice yıkayıp temizleyelim.
Turşuyu hazırlarken salatalıkları çatalla iğnelemeli, fasulyenin uçları kırılmalı, böyle yapılırsa, sebzelerin içine turşu suyu girer ve sebzeler diri olur. Malum yumuşak turşu yemek istemeyiz..
Ben turşu için 2.5 lt lik iki ayrı kab kullandım.
  En alta sert olan kelekleri yerleştirdim. Kenarlara acurlar ve taze fasulyeleri dik olarak yerleştirdim...
Bu arada sarımsaklarımızı temizleyelim ,keleklerin üzerine biraz nohut biraz da  sarımsak serpiştirelim .
Üzerlerine kornişon salatalıklarımızı yerleştirelim.
Beyaz ve kırmızı lahanalarımızı 4 parmak genişliğinde parçalayalım .Kavanozumuzun üzerine tamamen kapayacak şekilde bastıra bastıra yerleştirelim..
Ara ara yine sarımsak ve nohut eklemeye devam edelim.
Kavanozun en üstüne uzun fasulyeleri çapraz şekilde yerleştirdim.
Malzemeleri yerleştirirken kenarlara limon dilimleri de yerleştirebiliriz...
En üste sarmısak ,karabiber taneleri ve defne yapraklarını yerleştirerek turşumuzu hazırlamış olduk...
***  
Ayrı bir kapta turşu suyunu hazırlayalım.
Turşu için kullanacağımız su, kaynamış oda sıcaklığında su olmalı.
 İyi bir turşu yapılabilmesi için, salamuradaki tuz oranının çok iyi ayarlanması gerekiyor.
Eğer tuz oranını iyi ayarlayamazsak, turşu ya yenemeyecek kadar tuzlu, ya da az tuzlu olur.
Tuz oranının az olması , turşumuzun çabuk erimesini, bakterilerin üremesine neden olur.
Turşu suyunun tuzunu ayarlamak için şu oranlamayı kullanabiliriz...
 
1 lt suya 2 yemek kaşığı tuz
1 yemek kaşığı toz şeker
2 lt suya 4 yemek kaşığı tuz
2 yemek kaşığı toz şeker


1 lt suya 1 su bardağı sirke
2 lt suya 2 su bardağı sirke
Siz bu oranları kendi turşu miktarı ve kabınıza göre orantılı olarak azaltıp artırabilirsiniz..

Turşunun suyunu hazırlayıp kavanozlarımıza malzemelerimizi tamamen kapatacak şekilde ilave edelim... Ben malzemelerin aşağı itilip suyun altında kalmalarını  sağlamak için kavanoz kapağının altına küçük bir tabak  koydum...
Vee kapağı hava almayacak şekilde sıkıca  kapattım...
 Tezgah üzerinde ya da düz bir zemin üzerinde 2 gün beklettim ki suyu azalırsa ,
üzerine biraz daha su ilave etmek için... 
Daha sonra turşuyu, ekşimesi için 18-20°C sıcaklıkta bir bir buçuk ay kadar bekletmek üzere güneş görmeyen bir yere kaldırdım...
Turşu için küçük notlar
**Turşuyu cam bir kavanozda kurmanız hem sağlık açısından hem de lezzet açısından önemlidir.
**Turşu yapacağınız sebzeleri seçerken sert, taze, kabuklarının parlak görünümlü ve zedelenmemiş olmasına özen gösterirsek iyi olur.
 Sebzeler ne kadar taze ve diri olursa turşunun dayanma süresi de o kadar artar.
** Turşu için tuzu mutlaka iri kaya tuzunu kullanalım..
**Turşu hazırlanırken eğer su miktarı tam olarak kavanozu doldurmamışsa bir miktar daha su ekleyebiliriz. Su eklerseniz ona oranla tuz ve sirke de eklemeyi  unutmayalım.
**Farklı bir lezzet ve tat vermesi için turşunuza zevkinize ağız tadınıza göre defne yaprağı, karabiber taneleri, kereviz yaprakları ve dereotu ilave edebilirsiniz...
**Bu turşu kışlık hazırlandığı için fasulyeleri haşlamadan ilave ettim..
Normalde fasulye turşusunda fasulyeler haşlanarak kullanılır... 
 
............................Afiyet Olsun............................
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...