31 Mart 2012 Cumartesi

Kavurga Nedir Bilen Var mı? Nasıl Yapılır?


İşte size bir Anadolu kuruyemişi;
Geçen sene Sivaslılar şenliğinde keşfetmiştim bu çıtır çıtır lezzeti..
Burada Furkan'ın elinde  görebilirsiniz..
Bu bizim bildiğimiz aşurelik buğday dediğinizi duyar gibiyim..
Bunun neresi çıtır çıtır dimi ?
Ama çıtır çıtır oluyor işte..
Bu haliyle de kuruyemiş niyetine bir anda tüketiliveriyor..
Furkan'la ilginç bulmuş aldığımız paketin tamamını yemiştik..
   *
Kavurga kelime anlamıyla ,
buğday,mısır ,nohut benzeri tahılların kuruyemiş gibi ateşte kavrulmuş hallerine deniliyor..
Kavurga eskiden özellikle köylerde kışın yapılırmış..
Evde yenildiği gibi çocuklar içinde ceplerine koyup oyun oynarken yemesi çok zevkli olurmuş..
Bizim evde de çocuklara ilginç geldi..
Hatta Furkan ve Berkan da bir miktar alıp okulda arkadaşlarıyla paylaşmak için götürdüler..
Çocuklar önce o kuş yemi yenir mi ,deseler de sonradan çok sevmişler..  


Malzemeler
2 su bardağı buğday( Yarma)

Yapılışı
Buğdayı yıkayalım ve üzerini geçene kadar su ilave ederek yarım saat kadar suda bekletelim..
Suda beklettiğimiz buğdayımızı süzelim ve yukarı foto da gördüğünüz gibi teflon tavada yüksek ateşte sürekli karıştırarak kavuralım..
Buğdayın rengi çok koyu sarı oluncaya kadar yaklaşık 20 dakika kadar kavuralım.
Kavurgamız hazırdır.. Ben tuz atmaya gerek görmedim.. 
Bu şekliyle kavanozda uzun süre saklayabilirsiniz..
Bitirmeden saklayabilirseniz tabiii..
Bizde her yaptığımda tamamen bitiriliyor çekirdek ya da mısır patlağı gibi yemeye  başladık mı bitirmeden edemedik.. 



Kavurgayı hazırlarken içine çedene koyarsanız ayrı bir güzel olur..
Çedeneyi Giresunda genelde pestillerin içine koyarlar ve yerken çıt çıt diye ses çıkarır..
Diğer bir adı da hint keneviriymiş sanırım..
Benim kavurduğum buğday Şebinkarahisar'dan alındığı için içinde çedene mevcuttu zaten..
*
Kavurganın tok tutucu özelliği de var..
Anadolu'da kavurganın vücudu sağlıklı tuttuğu ve hastalıklara karşı koruduğuna inanılıyor.. 

Herkese huzurlu ve mutlu bir hafta sonu inşallah

..........Afiyet Olsun........

28 Mart 2012 Çarşamba

Güveçte Pastırmalı Sıcak Humus


Ülkemizde Humus denilince ilk akla Güneydoğu bölgesi ve genellikle de Hatay oluyor..
Aslında humus bir orta doğu mezesidir.
Humusun kelime anlamı ise nohutmuş.
Eşimin Hatay sevdası sayesinde tanıştım bende ,bu değişik lezzetle..
Hatta özellikle Hatay'da tatma fırsatı da bulmuştuk bakınız burası.. 
Biz o zaman soğuk olanını tatmıştık bol yeşillikler eşliğinde..
Hatayda sadece humus satan lokantalar var ve bu lokantalar genelde hijyen olarak çok sağlam olmasalar da sunulan humusun lezzeti genelde yerinde oluyor..


Geçmiş doğum günüm dolayısı ile de  burada sıcak ve de pastırmalı olanın denedik ki bayıldım..
Adeta tek başıma bitirdim desem yeridir..
Ben değişik tatlara açık olduğumdan bu lezzeti çok sevdim ama sevmeyenlerde olabilir tabi..
Örnek bu hafta sonu yemeğinde humusu ilk defa tadan kardeşimin ağzından olumlu yada olumsuz bir laf alamadık mesela.....
*
Davet sofralarınızda değişik lezzetler sunmaktan hoşlanıyorsanız buyrun tarife.. 

Malzemeler
1,5 su badağı haşlanmış nohut
7 yemek kaşığı tahin
3 diş sarımsak
1 çay kaşığı kimyon
1 limonun suyu
Yarım çay bardağı zeytinyağı(ayçiçek yağı değil)
1 çay kaşığı pulbiber
Tuz
7-8 dilim çemensiz pastırma
1 yemek kaşığı tereyağı

Yapılışı
Nohutu önceden ıslatıp tamamen yumuşayana kadar pişirelim..
Pişirdiğimiz nohutların kabuklarını soyalım. (isterseniz soymaya bilirsiniz de ama rondo da iyice parçalamış olmalısınız)
Kabuklarını soyduğumuz nohutları rondo da pürüzsüz kıvamda iyice ezelim.
Üzerine linom suyu,tahin,sarımsak ezmesi,zeytin yağı,kimyon ve tuzunu ekleyerek iyice karıştıralım.
Hazırladığımız bu karışımı  serviz tabağımıza yayarak alalım.. ( Ya da güveçlerimize bölüştürelim)
Sonra pastırmalarımızı bir tavada tereyağı eşliğinde bir iki dakika  soteleyelim.
Humusumuzun üzerine pastırmaları yağı ile birlikte paylaştıralım..
250 derecede fırında 2-3 dakika kadar humus ısınana kadar tutalım ve sıcak sıcak servis yapabilirsiniz..

*Pastırmanın kokusu hepimizce malum..
Size tavsiyem bu tarif için özellikle çemensiz pastırma kullanmanızdır, sonrasında size koku olarak geri dönüşümü az olsun.. 
*Kıvam olarak daha homojen bir kıvam isterseniz nohut'un  haşlama suyunu bunun için kullanabilirsiniz..
Koyu boza kıvamında olmalıdır ve belirtmeliyim ki humus durdukça koyulaşacaktır..
*Servis sırasında humusun yanında sıcak pide yada kızarmış ekmek sunarsanız güzel olur..

................Afiyet Olsun.............

26 Mart 2012 Pazartesi

Portakal Kabuğu Reçeli



Hayırlı haftalar sizlerin olsun inşallah..
Bu gün sizlerle misler gibi kokan ve şahane görünen bir reçelin yapımını paylaşıcam...
Bu reçeli yaparken mutfağınız hatta evinizin her tarafı bu güzel kokuyla dolacak..
Eğer sizde benim gibi hazır reçelleri içeriğinden ve yoğun tatlarından dolayı almaktan kaçınıyor ve portakal gibi mayhoş meyve reçellerinden hoşlanıyorsanız bu reçel tam size göre..
 *
Bu aralar bir arkadaşımızın Antalya'dan getirttiği portakallardan alıyoruz..
Öyle bir iki kilo almıyoruz aldık mı 10 kilo birden alıyoruz..
Portakallar o kadar güzel kokulu ki hemen tüketiliyor bizim meyve özellikle de portakal sever ailemiz tarafından..
Baktım portakalların kabukları mis gibi kokuyor neden değerlendirmeyeyim ki dedim..
O kadar işimin içine bi de portakal kabuğu reçelini sokuverdim..

 

Malzemeler
2 kilo portakal kabuğu (kalın kabuklu olursa daha iyi olur)
2 kilo şeker
1lt su
1 ince kuru tarçın
1 portakalın suyu
1 limonun suyu veya 5-6 adet limon tuzu
iğne iplik

Yapılışı
Portakal kabuklarını iki parmak genişliğinde keselim..
Kabukların üzerinde ki beyaz kısımları altta kolajda gördüğünüz gibi bıçakla çıkaralım.
(Bu kısmı reçelimizi acılaştıracağı için tamamen çıkaralım)
Beyaz kısımlarını çıkardığımız kabuklarımızı 15 dakika kadar sirkeli suda bekletelim ki tamamen temizlensin..
Kabuklarımızı 15 dakika sonunda tekrar yıkayalım..


İşin en uğraştırıcı kısmına geldik..
Temizlemiş olduğumuz kabukları temiz bir iğne ve uzun ve sağlam bir ip sayesinde aşağıda gördüğünüz gibi rulo şeklinde sararak ipe geçirelim ve ipin ucunu sıkıca bağlayalım....
Bu şekilde açılmayacaklar ve şekilleri daha düzgün olacaktır.
Portakal kabuklarımızı derin bir kaba alalım ve üzerlerini geçecek kadar su ilave edelim..
Portakalın acı suyunu çıkabilmesi için 2 saatte bir de bu suyu değiştirelim..
Bu şekilde portakal kabuklarımızı bir gün su içinde bekletelim.. 


Ertesi gün portakal kabuklarımızı bol su ile haşlayalım ve bu suyu da dökelim..
Şeker ve suyu kullanarak şerbetimizi hazırlayalım..
Kaynayan şerbete portakal kabuklarımızı ,tarçını ve portakal suyunu ekleyelim kısık ateşte portakal kabukları şeffaflaşıp reçel kıvamına gelene kadar pişirelim..
Reçelimiz kıvamına yaklaşınca limon suyunu da ilave edelim bir kaç taşım daha kaynatarak ocaktan alalım..
Artık portakal kabuklarının iplerini kesip ipten ayırabiliriz..
İpler kolaylıkla çıkacaktır..
Reçelimizi kavanozlara koyup serin bir yerde muhafaza edebiliriz.

Reçelinizin olup olmadığını anlamak için küçük bir tabağa bir damla damlatın,eğer damla top gibi duruyor veya zor akıyorsa olmuştur..

.........Afiyet Olsun.......

21 Mart 2012 Çarşamba

Kıbrıs Tatlısı (Galeta Unlu Tatlı)



Akraba günümüzün lezzetli tatlısı Kıbrıs tatlısıydı..
Adı neden Kıbrıs tatlısıdır, Kıbrıs'la bir bağlantısı var mıdır bilemeyeceğim ama  lezzeti gerçekten yerindeydi bunu biliyorum..
İçinde un yerine galeta unu var , bunları yazarken bile insanın ağzını sulandıracak derecede lezzetli bir tatlı..



Denemenizi ısrarla tavsiye ederim vazgeçemeyeceğiniz lezzetlerin arasına girecek iddia ediyorum....

Malzemeler
4 adet yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvı yağ(bir parmak eksik olsun)
1 su bardağı hindistan cevizi
1 su bardağı ceviz (dövülmüş)yarısı içine yarısı üzerine
1 su bardağı galeta unu
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu

Şerbeti için:
2 su bardağı su
1 su bardağı şeker

Kreması için:
1 lt. süt
1 su bardağı nişasta
Yarım su bardağı şeker
1 paket krem şanti

Yapılışı
Önce şerbeti hazırlayalım, bunun için bir tencerede şeker ve suyu  10 dakika kadar kaynatalım ve soğumaya bırakalım.
Tatlının keki için yumurtaları ve şekeri mikserle krema kıvamını alıncaya kadar çırpalım.
Diğer malzemeleri de sırayla ekleyelim ve karıştırarak kek hamurumuzu hazırlayalım.
 180 derecede kekimizi üzeri kızarıp içini tamamen çekene kadar pişirelim.

Pişmiş ve ılımış  kekimizi yine ılık olan şerbetimizle ıslatalım ve soğumaya bırakalım.
Daha sonra kremamızı hazırlamaya geçelim.
Bunun için tencerede süt, nişasta ve şekeri karıştıralım.
Muhallebi kıvamına gelince ılıtalım ve 1 paket toz krem şantiyi ekleyelim
 mikserle çırpalım.
Şerbeti dökülmüş, soğumuş kekin üzerine hazırladığımız muhallebiyi dökebiliriz..
Tatlımız bu şekilde hazırdır..

Eğer vaktiniz varda tatlınızı buzdolabında  1 gece, yoksa 3-4 saat bekletip dinlendirirseniz  lezzeti daha yerinde olacaktır..

Üzeri için geride kalan cevizleri kullanabilir veya meyvelerle süsleyebilirsiniz..

..........Afiyet Olsun..........

19 Mart 2012 Pazartesi

Güneşli Güzel Bir Akraba Gününün Ardından



Nasıl özlemişiz pırıl pırıl parlayan şu güzelim güneşli günleri...
Hava güzel ,maşallah keyiflerde güzel  tutmasın bizi kimseler dedik,
 yine ma aile bir arada olmak için düştük yollara..
Sanki çok uzun süredir bir araya gelemiyormuşuz gibi..
Bizim küçük hanımla tek başıma çıkamıyorum dışarı keza hanımefendi arabada sıkılıyor mecburen yanına bir refakatçi şart..
Bendeniz de artık 3 çocuklu biri olarak, gerçi oğlanlar her ne kadar pek gelmek istemeseler de biri yanımda ikisi arkada, atladım arabaya...
Önce gelmek istemiyorlar ,dönerken de dönmek istemiyorlar..
Akraba günümüzün ilk başladığı yıllara oranla dün farkettimki bizim çocuklar baya güzel anlaşıyorlar..
İşte günümüzün güzel geri dönüşümleri..
Çocukların anlaşabildiği gibi biz büyüklerde birbirimizle ile görüşmek için bir sonraki ayı özlemle bekliyoruz..
Dün eve dönerken bizle dönen kuzen  Burak aynen şöyle dedi;
Herkes birbiriyle konuşmayı nasılda özlüyor farkettin mi abla?
Biri bi şey söyledi mi herkesin verilecek cevabı oluyor mutlaka..
İnşallah daha uzuuuun seneler devam eder muhabbet dolu akraba günümüz..
*
Lafı kısa kesmeli mamalara geçmeliyim farkındayım..
Günümüzün ev sahibi Muazzez Yengemdi..
Öncelikle emeği geçenlere teşekkür edelim..

Kısır (Tık) 


Lokum misali lahana sarması
Etlisinin tarifi burada 


Hindistan cevizli kurabiye 


Kıbrıs Tatlısı(tarifi için tık)
Lezzeti süperdi


Haşhaşlı Kek


Haşhaşlı sarma börek(tarifi için tık)


El açması kıymalı börek


Yoğurt soslu havuç diblesi 
İşte size lezzeti yerinde diyet bir salata
Önceki günlerimizde de yapılmıştı
Tarifi buyrun..


Buda benim tatlım..
Bu tatlı cimcime  bugünlere özgürlüğünü ispat çabalarında..
O çatalı ele geçirebilmek için bir gayretliydi görmeyin..
Kendi başına sarma yemekle meşgul..
Sarmayı parçalamak mı deseydim acaba?  


Günlerimizde sadece yemek yiyip konuşmuyoruz tabiii..
Teyzem aşağıda gördüğünüz güzel şeyleri bir kermes için hazırlamakla meşguldü mesela..


Nisan ayı akraba günümüz bende  gerçekleşecek..
Aynı ay içinde Zeynep' imde 1 yaşına gireceği için gün ve doğum günümüzü büyük ihtimalle birleştireceğim..
Günler karışacak anlayacağınız..
Şimdiden beni bir heyecan bastı
E bana kolay gelsin o zaman.....

18 Mart 2012 Pazar

Arpa Şehriye Pilavı

Arpa şehriye pilavı denince aklıma hep hastane yemekleri gelir..
Neden sizce?
 Sizde öyle düşünür müsünüz acaba ?
Çocukluğumun bir bölümü  alerjik astımım yüzünden hastanelerde geçti..
Bu pilavı hep o ortamda refaketçiler yerken görür ve sevmez nasıl bir şey diye tadını hiçte merak etmezdim..
Ama artık seviyorum ..
Tane tane pişmiş bir arpa şehriye pilavı yanında cacıkla çok güzel olur..
Yazarken bile ağzım sulandı..
Bu pilavı geçen sene yaz günlerinin sonlarına doğru yapmıştım;
 yeni yaz günleri gelmeden paylaşalım dedim..


Malzemeler
1,5 su bardağı arpa şehriye
3 su bardağı sıcak su
2 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı sıvı yağ
1 kuru soğan
1 'er kırmızı ve yeşil biber
1 çay kaşığı kuru fesleğen ve tuz

Yapılışı
Kırmızı biberler ve kuru soğanı minik küpler şeklinde doğrayalım.
Tencereye tereyağı ve sıvıyağı koyarak kızdıralım.
Kızan yağın üzerine dolmalık kırmızı biberleri ve soğanı ekleyelim ve orta ateşte arpa şehriyeyi de ilave ederek şehriyenin rengi değişene kadar karıştıra karıştıra kavuralım.
Rengi hafif koyulaşan şehriyelerin üzerine tuzunu ve 3 su bardağı suyu ekleyerek karıştıralım.
Tencerenin kapağını kapatarak önce orta ateşte ,kaynadıktan sonra kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirelim (arada kontrol edelim).
Pilavımız suyun çekmesine yakın fesleğeni ilave edelim..



10 dakika kadar demlendikten sonra sıcak olarak servis yapabiliriz...

Özellikle et yemeklerinin yanında pirinç pilavına alternatif olacak ,çokta şık duracak bir pilavdır..

..............Afiyet Olsun..............

16 Mart 2012 Cuma

Gyrabeh



Herkese hayırlı cumalar diliyorum ..
Gyrabeh tarifini uzun bir süre önce Lezzet dergisinde görmüş ve denemiştim..
İsim ilgimi çekmişti o zaman neden böyledir bilemiyorum ama ismi ne olursa olsun lezzeti güzel..
Görüntü itibari ile tahinli kurabiyeyi andıran lezzetli bir kurabiye..
*
Bu aralar bir post hazırlayışım var tam görmelik..
Bizim küçük hanım artık büyüdüğünü gösteriyor..
Resmen pc  başına oturmamı istemiyor, çekiştiriyor, ağlamaya başlıyor bırakınca susuyor....
Ama ben yazmak istiyorum yaaa
Bu hafta sonu akaraba günümüz var yine heyecan dorukta anlayacağınız...

Malzemeler
200 gr tereyağ
200 gr pudra şekeri
200 gr un
100 gr irmik
40 gr toz fıstık
1 çay kaşığı gül suyu
1 yemek kaşığı portakal suyu
Yarım su bardağı soyulmuş antep fıstığı

Yapılışı
Tereyağını eritelim ve ılıtalım..
Ilımış olan tereyağımıza şekeri ilave edelim karıştıralım..
Gül suyu ,portakal suyu ,irmik, un ve toz fıstığı ilave edelim yoğuralım..
Ele yapışmayan kıvamda bir hamur elde edelim 15 dakika kadar dinlendirelim..
Hamura yuvarlak şekil verip yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize dizelim..
Kurabiyelerimizin üzerine tane fıstıklarımızı yerleştirelim .(bende yoktu ben bademle idare ettim)
180 derecede ısıttığımız fırınımızda 15 -20 dakika kadar pişirelim..
Kurabiyelerimizin ilk sıcaklığı çıktıktan sonra sevdiklerimizle yiyelim inşallah..

Keyifli ,huzurlu bir hafta sonu diliyorum.

............Afiyet Olsun...........

10 Mart 2012 Cumartesi

Şeker Hamuru İle Kullanılabilecek Kurabiye Tarifi



Deneme bir iki....
Evet  ilk şeker hamurlu kurabiyelerim sizlerle efenim...
Bu iş çok zevkli çok..
Üstteki fotoyu bu postu hazırlayıp sizlere sunduktan sonra hazırlayıp ekledim.
Bu sıralar bende bir telaş bir telaş sormayın gitsin... 
Nisan ayında minik kızım Zeynep'imin doğum günü var 
üstüne üstlük aynı ay içinde akraba günümüzde bende
şimdiden  ne yapıcam ,nasıl yapıcam  diye arayış içine girdim bile ..
Aslında kabataslak olarak bazı şeyleri belirledim ama zor ama zevkli işler bunlar..



İşte bu üstteki kurabiyeler de
 doğum günü için hazırlamayı düşündüğüm şeker hamurlu kurabiyelerin ama maddeleri olacak..
Bu arada Eminönü'ne kısa bir piyasa araştırması içinde gittim laf aramızda.. 
Amaaaan  bu doğum günü kutlama ürünleri ,kurabiye pasta ürünleri ne kadarda çeşitliymiş,
  gözlerime inanamadım..
Kurabiye ,kek kalıpları ,kupatları (bakın nelerde öğrenmişim) şekilli merdaneleri ,hamurları ,boyaları 
daha neler var neler.. 
İnanın insanın hepsinden alası geliyor ..
Aslında hiç bir şey almayacaktım ,sonraki gidişimde alırım diyordum amaaa
kayıtsız kalamadım kaşla göz arasında şeker hamuru, bir kaç  kupat, kurabiye kalıbı almışım bile.. 

İşte bu kurabiyeler, yapacağım şeker hamurlu kurabiyeler için bir ön deneme oldu..
Öyle sert katur kutur kurabiyeler istemiyordum, denedim ve gördüm ki bu tarifi kullanabilirmişim..
Mis gibi tarçın ve portakal kokan ne sert ne de tamamen dağılan kurabiyeler elde ettim..



Malzemeler
125 gr tereyağ
1 su bardağı sıvı yağ
1,5 su bardağı pudra şekeri
1 su bardağı patates nişastası
1 adet yumurta
1 portakal kabuğu rendesi
1 paket vanilya
Yarım kaşığı zencefil
Yarım çay kaşığı tarçın
3-3,5 su bardağı kadar un

Yapılışı
Oda sıcaklığında olan tereyağını , yumurta ve pudra şekerini karıştırma kabında karıştıralım..
Diğer malzemeleri de sırası ile ekleyerek ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde edelim..
(Unu kıvamı bulabilmek için özellikle yavaş yavaş ekleyelim )
Hamurumuzu yarım saat kadar hava almayacak şekilde buzdolabında dinlenmesi için bekletelim..
Hamurumuzu merdane yardımı ile açıp  dilediğimiz kalıpla keselim
 ve spatula yardımı ile yağlı kağıt serili tepsimize alalım.
180 derecede ısıttığımız fırında 20 -25 dakika kadar üzerleri beyaz kalacak şekilde pişirelim..
*
*Hamurunuzu yağlı kağıt arasında veya tezgahı hafif unlayarak açarsanız kurabiyelerinizin üzerleri daha pürüzsüz ve düzgün olacaktır..
*Aklınızda bulunsun, bu hamur dolaptan çıkardığınızda taş gibi olsa da  biraz yoğurduğunuz da yumuşadığını göreceksiniz..
*Eğer bu kurabiyeleri şeker hamuru ile süsleyerek kullanmak için yapıyorsanız size tavsiyem hamuru keserken kalın şekillendirmeyin..
Kalın kurabiye daha sonra üzerine şeker hamuru da geleceği için şık durmayacaktır..

 

Bu hamurdan üstte gördüğünüz gibi değişik kurabiyeler de yapabilirsiniz...
O zaman ne yapıyoruz?
Şeker hamursuz normal kurabiye olarak kullanacaksak hamurun içinde kabartma tozu olmadığı için biraz daha kalın şekillendiriyoruz...


Şeker hamurunu kullanmak zevkli bir iş ama biraz el oyalayıcı ..
Ama kullanabileceğiniz o kadar çok kalıp var ki bu çok zevkli çooook...
Ah bi de bu iş için geniş geniş zamanım olabilse..




Şeker hamuru kullanmak istemezseniz bazı markaların hazır royal icingleri veya kendi hazırlayacağınız içingleri kullanabilir veya benmari usulu erittiğiniz çikolata ile de süsleye bilirsiniz.


Kurabiye yapmayı çok seven, yemeyi sevmeyen ben bile ne kadarını yediğimi hatırlamıyorum

sütle beraber lezzeti enfes...

..................Sevgiler..................

9 Mart 2012 Cuma

Sucuklu Çiçek Milföyler



Herkese hayırlı cumalar olsun inşallah ;
İşte size milföy hamurunun çiçek olmuş hali..
Milföy hamuru malum acil misafir durumunda ,hanımlar için kurtarıcı bir hamur..
İşte biz de burada ki akraba günümüzde bu sucuklu milföyleri yapmıştık..
Şekil itibari ile hazırlanışı çok eğlenceli ve güzel..

Malzemeler
1 paket milföy
1 yumurta sarısı

iç malzeme
Sucuk, peynir, kaşar peyniri ,patates, kıyma veya elmalı tatlı harç
 

Yapılışı
Milföyleri yumuşamaları için tezgaha dizelim..
5dakika kadar kullanılabilecek yumuşaklığa gelene kadar bekletelim. (milföy yapraklarının çok yumuşamalarına izin vermeyelim aksi halde şekil vermeniz zorlaşacaktır)
İçine dilediğimiz malzemeyi ekleyerek yukarı kolajda gösterdiğim gibi hazırlayalım..
Üzerlerine yumurta sarısı sürelim 200 derecede kabarıp ,kızarıncaya kadar pişirelim.
Özellikle sıcak sıcak servis edelim..
*
İç malzeme olarak elmalı harç kullanırsanız ; milföyleriniz piştikten sonrada üzerlerine pudra şekeri serperseniz de çok lezzetli olacaktır..

...............Afiyet Olsun..............

7 Mart 2012 Çarşamba

Yoğurt Soslu Patatesli Bulgur Köftesi


Bugünkü tarifimiz olan bulgur köftesi bir akraba ziyaretinden..
Tattım, lezzetini çok beğendim sizlerin de beğeneceğinize emin olduğum için sizlerle paylaşıyorum.
Önümüzdeki aylarda havalar ısınacak inşallah ; dolayısı ile günlerde, toplantılarda
bu tarz salatalara ihtiyaç artacak
İşte size lezzetli bir alternatif..

*
Şu bulgur ne lezzetli bir gıda maddesidir...
Yemeği  ayrı, pilavı ayrı ,köftesi ayrı lezzetli  oluyor ,işlemeyi bilen ellerde.. 
Bulgur denilince ilk aklıma gelen il nedense Malatya oluyor..
Hatta çok önceleri duymuştum Malatyalılar , özellikle bulgur  ve diğer malzemeleri kullanarak
 70 çeşit köfte yapabiliyorlarmış...
( Kiraz, fasulye, ayva , üzüm, dut yapraklarını kullanarak yaptıkları sarmalar cabası)
Biz de  bulgurumuzu  her yaz sonu özellikle Giresundan getiriyoruz..
Bu bulgurun lezzeti, markette satılan bulgurların kat kat üzerinde oluyor..
  

Malzemeler
3 tane haşlanmış patates
1 su bardağı bulgur
1 kuru soğan
3 adet yeşil soğan
Yarım çay bardağı sıvıyağ
Yarım demet maydanoz
Tuz, karabiber, pulbiber
Kimyon, yenibahar,
Yarım limonun suyu

Üzeri için
Sarmısaklı yoğurt
1 yemek kaşığı tereyağ
1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber

Yapılışı
Patatesleri haşlayalım ve ezelim.
 Bulguru önceden ıslatabileceğiniz gibi sıcak sıcak ezilmiş patatesle karıştırarakta yumuşatabilirsiniz..
Burada bulguru yıkadık ve sıcak patatesle karıştırarak yumuşattık..
Soğanı yemeklik doğrayıp 2 yemek kaşığı sıvı yağda kavuralım.
 Maydanozları ve yeşil soğanları ince ince doğrayalım.
 Tüm malzemeyi karıştırıp yoğuralım. 
Elimizle fındıktan büyük cevizden küçük yuvarlaklar elde edelim..
Servis tabağına alalım.
Köftelerimizin üzerine önce biraz sulandırdığımız sarmısaklı yoğurdumuzu dökelim.
Üzerine de tereyağın da kızdırdığımız kırmızı biberi gezdirelim. 
**
*
Daha önceden akraba günümüz için yaptığım farklı bir patatesli bulgur köftesi tarifi de
 bakmak isterseniz burada var  .

................Afiyet Olsun..............

5 Mart 2012 Pazartesi

Turşu Kavurması Nasıl Yapılır?


İşte size tamamen yöresel bir yemek daha..
Karadenizli olmayanların oda ne?
 eah  turşudan da yemek mi olurmuş?  yemem ben onu diyebilicekleri bir yemek türü hem de..
Karadeniz'lilerin ise  sabah akşam farketmeden lezzetle tükettikleri bir yemek.. 
Karadeniz'de turşu kavurması hemen hemen her evde yapılır..


Yukarıda doğranmış lahana turşumu görüyorsunuz...
Kavrulan turşu bazen lahana bazen fasulye bazende pazı sapı turşusu olabilir..
Ben daha çok lahana turşusunu sevsem de bu tercih damak tadına göre değişebilir..
Turşunun hangisi olursa olsun kavurmanın hazırlanışı aşağıdaki gibidir..
Ben fasulye üzerinden anlatacağım..




Malzemeler
2 Yemek tabağı fasulye turşusu
2 adet orta boy kuru soğan 

1 diş sarmısak
1 yemek kaşığı tereyağı 

Kekik, kırmızı biber
2 kaşık sıvı yağ

Hazırlanışı 
Turşumuzu tuzunu çıkarmak için bol suda yıkayalım.(Çok tuzlu ise biraz suda bekletebilirsiniz)

 Tuzu çıkınca küçük parçalar halinde doğrayalım. 
Tavada eritilmiş sıvı yağla karıştırılmış tereyağının içine, ince doğradığımız (piyazlık ta doğrayabilirsiniz) soğan ve sarmısağı sıvı yağı ilave ederek soğanlar pembeleşinceye kadar kavuralım.
 Daha önceden doğradığımız turşuları da suyunu süzüp ,sıkarak soğanların üzerine ekleyelim,
baharatlarımızı da ilave ederek, kavurmaya devam edelim.
Turşumuz sertse üzerine yarım çay bardağı su ilave ederek değilse kendi suyu ile kavuralım.
Ocağı biraz kısalım kısık ateşte turşumuzu on dakika kadar pişmeye bırakalım .
Mümkünse mısır ekmeği eşliğinde çayla sıcak sıcak servis edelim
*

Belirttiğim gibi kahvaltı da bile büyük zevkle tüketilen bir aperatif yemektir..
Hatta biz bazen  akraba günü için bile yapıyoruz.. 

Turşunuz olmadığı zamanda fasulyeyi haşlayıp suyunu sıkıp aynı şekilde kavurarak da yapmak mümkün.
 Bu şekliyle de çok lezzetli olur..
Sadece dikkat etmeniz gereken önemli nokta tuzdur. 
Turşu kavurması zaten tuzlu olduğu için tuz ilave etmeniz gerekmeyebilir..
Haşlama fasulyeye mutlaka yeteri kadar tuz koymalısınız.


.................Afiyet Olsun.................

2 Mart 2012 Cuma

Ev Yapımı Lavaşla Et Dürüm Yapalım mı?



Hepimize hayırlı cumalar olsun inşallah.
Et, dürüm ayran sevilen bir yiyecek türü ,
özellikle de bizim ev ahalisi pek bir zevkle tüketir..
Aslında hiç  aklımda bu tarz bir yiyecek yapma fikri yoktu ama biraz mecbur kaldım desem yeridir..
Kurban etlerinin bir kısmını kuşbaşı şeklinde doğrayıp daha sonra kullanmak üzere dondurucuya atmıştım .
Gelin görünki bizim donducunun kapısı bir şekilde açık kalmış..
Ve ben bunu iş işten geçmeden farkedince etleri acilen değişik şekillerde kullanma çabasına girdim.
Aksi halde etler kullanılamayacak hale gelecekti..
*
Şükür uzun uzun cümlelerlede olsa derdimi analatabildim..
İşte bu dürümler o değerlendirme çabası sonucu ortaya çıktı..
Lavaşı nasıl yapayım derken,
 Cahidenin şuradaki  lavaş tarifi imdadıma yetişti...
Daha sonra da etlerimi kavurup dürümlerimizi hazırladım.




Lavaş için
Malzemeler
4 su bardağı un
1,5 veya 2 su bardağı ılık su
1 yemek kaşığı kuru maya
1 tatlı kaşığı tuz(belki biraz daha arttırılabilir)
1 çay kaşığı şeker

Yapılışı
Yarım su bardağı ılık suyun içinde maya ve şekeri karıştırıp kabarması içinbiraz  bekletelim.
Kabaran mayalı suyu ,tuz ve unu kullanarak hamurumuzu yoğurmaya başlayalım.
Suyu yavaş yavaş ilave ederek yumuşak ama tamammen ele yapışmayan bir hamur elde edelim.
Hamurumuzu 1 saate yakın mayalanması için bekletelim.
Aşağı kolajda gördüğünüz gibi limon büyüklüğünde bezeler hazırlayalım.
Bezelerimizi üzerleri örtülü olarak 15 dakika daha mayalandırdıktan sonra tavamızın büyüklüğünde, açaçcağımız zemini hafifçe unlayarak açalım.
Teflon tavayı ısıtalım ve orta ateşte özellikle çevire çevire her iki tarafınıda pişirelim..
Pişirme aşamasında lavaş yufkanızı çevirerek pişirmeniz her tarafının eşit şekilde pişmesini ve kabarmasını sağlayacaktır..
Lavaşların pişerken kabarması da ayrıca hoş bir görüntü oluşturuyor..

Lavaşlarınızı pişirdikten sonra hemen kullanmayacaksanız hava almayacak şekilde saklarsanız kurumalarını önlemiş olursunuz.

Et Sote için
Malzemeler
Yarım kilo sotelik dana eti
Yarım çay bardağı sıvı yağ
1 adet orta boy kuru soğan
1'er adet yeşil ve kırmızı biber
2 diş sarımsak
2 adet domates
1 çay kaşığı karabiber
 Tuz ve Kekik

Hazırlanışı
Etimizi kavuracağımız tavaya sıvıyağı koyalım etlerimizi suyunu  salıp tekrar çekene kadar  kavuralım.
Etler yumuşayınca yemeklik doğradığımız soğan, sarımsak ve biberlerimizi ilave edelim bir süre daha kavurmaya devam edelim.
En son minik minik doğradığımız domatesimizi ( ben buradakilerden bir şişe kullandım) ve baharatlarımızı ekleyerek kavurmaya devam edelim.
Et sotemiz pişip suyunu tamamen çekince ocaktan alalım.
Lavaşlarımızın üzerine et ve soğan salatası ilavesi ile saralım.

Soğan salatası tarifi için buraya bakabilirsiniz..


 
Bizler millet olarak etin yanında genelde ayran tüketmeye alışık olsakta
etle ayran yanyana tüketilmemeliymiş.
Sebebine gelirsek,
ayran yani kalsiyum, etteki demirin vücuttaki emilimini azaltıyormuş.
Et yemeğinin yanında C vitamini alırsak, etteki demirden daha çok yararlanıyormuşuz.
İçinde maydanoz biber olan bol limonlu bir salata yada ayran yerine ne kadar uyumlu olur bilemiyorum ama  bir bardak  portakal suyu olabilir mesela..

Eveet bunları biliyormusunuz köşemizden sonra

sevgilerimi sunurak

Herkese hayırlı bir hafta sonu diliyorum... 

...............Afiyet Olsun.............
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...