Ahşap boyama sehba...

İyi haftalar diyerek yeni bir posta  daha başlayalım ..

Yeni bir haftaya daha başlarken günlerin ne kadarda hızlı geçtiği bir kez daha dikkatimi çekti.2010'a gireli sanki dün gibi ,ama biz bugün mart ayına girdik bile...

Su misali akıyor ömür.....   

Zamanın bu denli hızlı akmasının kıyamet alametlerinden olduğuda söylenirken,

 Üstad Necip Fazıl da şöyle diyor zaman için,

Nedir zaman nedir? Bir su mu bir kuş mu?

Nedir zaman nedir? İniş mi yokuş mu?

Evet zaman  su misali akıp giderken,

Zamanın gerçekten bize verilen bir nimet ve ilahi bir emanet olduğunu hatırlamalıyız tekrar ve tekrar.Aslında zaman bizim şahidimiz ve tek fırsatımızdır aynı zamanda.Bu yüzden de hayatımızda ki tüm zaman dilimlerini iyi değerlendirmek ve dolu dolu geçirmekle yükümlüyüz.

"Bir işten boşalınca hemen başka bir işe giriş. Yalnızca Rabbine yönel, O'nunla asla irtibatı kesme." (İn Şirah, 7 8)

             Rabbim bizleri ömrümüzdeki tüm zaman dilimlerini hakkı ile geçirenlerden eylesin inşallah...

Konu ile resim alakasız oldu farkındayım .Ama tarihe bakınca bir anda yukarıda yazdığım şeyler şöyle bir aklımdan geçti ki değinmeden geçemedim ...
Gelelim resimde ki sehpaya.
Ahşap boyama üzerine çatlatma tekniği ve onun üzerinede peçete yapıştırma tekniği ile yapmıştım ...
Üzerine atılan vernikle de çok kullanışlı bir sehpa oldu...

Bu menekşe de pazar  günü dışarıda gözüme takıldı ve bende çekiverdim resmini...

Rengin güzelliği ne kadarda dikkat çekici değil mi?

Bu tarz renkleri görünce hep düşünürüm.Acaba pembe gömlek altına, yeşil etek giyseniz ne kadar uyumlu olabilir?

Yüzünüzü buruşturduğunuzu görür gibiyim .

Ama Rabbim giydirince renklerin uyumu resimdeki gibi kusursuz ve göz alıcı oluyor...