24 Mayıs 2010 Pazartesi

Diken ucu kavurması....



Hazır patates kavurması tarifi vermişken bir kavurma tarifi daha vereyim tam olsun..
Biz Karadeniz usulü diken ucu diyoruz altta gördüğünüz ota ama
Anadolunun değişik bir çok yerinde değişik adları var bu otun..
Mesela merulcan ,merevcan  yada kırca gibi
Gerçekten çok lezzetli bir ot şiddetle denemenizi tavsiye ederim..
Bu otu bir çok pazarda bulabilirsiniz..
Ya da bizim gibi pikniğe gittiğiniz yerler de orman içlerinde zevkle toplayabilirsiniz...
Diken ucunun pişmeden önceki hali aşağıdaki gibidir..

 

Malzemeler
1 kilo kadar diken ucu (Tek tek temizlenip ayıklanacak)
2 orta boy soğan
3 yemek kaşığı sıvı yağ,
1 yemek kaşığı dolusu tereyağı
2 diş sarmısak
Karabiber, tuz

Yapılışı
Diken uclarını çok iyi  ayıklanıp temizlememiz gerekiyor .
Çünkü üzerinde özellikle kendiniz toplarsanız karınca olabilir.
Yıkadıktan sonra derin bir tencerede su koyalım kaynayınca diken uçlarını bütün halde doğramadan ilave edip iyice yumuşayana kadar 45 dakika kadar haşlayalım.. .


Haşlanan diken uçlarını süzüp hemen soğuk suyla doldurduğunuz bir kaba alalım
 ve biraz soğuk suda bekletelim.
Kavuracağımız zaman diken uçlarını süzelim ve elimizde iyice sıkalım.
Sıktığımız diken uçlarını  gelişi güzel bir iki bıçak darbesi ile doğrayalım.
Sıvıyağı kavurma yapacağınız tencereye alalım ve soğanları ve sarımsak rendesini pembeleşene kadar kavuralım. Diken uçlarını da ekleyelim, tuzunu baharatını da ekleyip bir iki sefer alt üst edip ocağın altını kapatalım..
***
**
*
Biz diken uçlarını Polonezköy'ü ziyaretimizde orman içinden büyük bir zevkle kendimiz topladık..
Özellikle Babamız ve Berkan büyük bir zevkle topladı ,toplarken bir çoğunu da yediler..
İnsanın yemek becerisinin olması bu şekilde hayata da yansıyor işte..
Çünkü Berkan da babamız da mutfakta uğraşmayı seviyor..  

 

Eğer isterseniz kavurduğunuz diken uçlarının üzerine yumurta da kırabilirsiniz..Böyle de çok lezzetli olur..
Ayrıca düşündüm de gözleme içinde de çok lezzetli olabilir..
....................................Afiyet olsun.................................

Turşulu Patates Kavurması ..



Karadenizin vazgeçilmezlerindendir turşu kavurmaları.
Bu bazen lahana olur bazen fasulye..
Turşulu kavurma yine annemin çocukluğumda çok yaptığı bir yemekti..
Kavurma için daha çok lahana turşusu tercih ediyoruz..
Hazır evde lahana turşum varken nostalji yapmak geçti içimden ..
Bizce tüm öğünlerde yenecek bir lezzettir.. 
Malzemeler
4 iri patates (haşlanmış-ezilmiş)
2 kuru soğan
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yemek kaşığı tereyağ
1 yemek kaşığı salça
1 kase kadar doğranmış lahana turşusu
Karabiber, tuz
 
Yapılışı
Kuru soğanı yemeklik doğrayalım ve sıvı yağ ve tereyağ karışımında pembeleşene kadar kavuralım..
Daha sonra 1 kase beyaz lahana turşumuzu ekleyelim yumuşayana kadar kavuralım..
Salçamızı ekleyelim .Biraz daha kavuralım.
Sonrasında da ezilmiş patatesleri ekleyelim kavurmaya devam edelim.
Tuz ve karabiberini ekleyelim.
Turşulu patates kavurmamız hazırdır, çayla da ayranla da güzel gidecek bir yemektir.. 
**
*
Eğer turşunuzun ekşiliği fazla ise salça eklemesenizde olur çünkü kavurmanız daha da ekşi olabilir..
 
..............................Afiyet olsun..........................

23 Mayıs 2010 Pazar

Lokma.....



  İşte enfes bir tatlı daha..
Lokma beni üniversite yıllarıma götürür hep .
Özellikle Ege bölgesinin  bir çok ilinde, özel günlerde (düğün ,sünnet kandil vb ) insanlar bu tatlıyı sokakta koca koca kazanlarla canlı canlı yapar ve gelen geçen herkese dağıtırlardı ..
Uzuun kuyruklar oluşurdu.
Eeee bizde öğrenciyiz ya nasiplenmeden olmazdı tabii..
   İnsanların kimi külahlarla kimi tencere dolusu alırdı ..
İçinizde bilenler muhakkak vardır ..
***
**
*
Bu lokmaları en son akraba günümüzde Teyzem yapmıştı .
Laf aramızda çokta güzel olmuştu ..
Tarifini soran arkadaşlar da oldu , işte tarifi geliyor..

Malzemeler
1 yumurta
1 kg söke un
2 yemek kaşığı yoğurt
Yarım yaş maya (bim deki 42 gr lıkların yarısını koymuş)
Yoğurmak için sıcak su(cıvık bir hamur olacak)

Şerbeti için
2 su bardağı şeker
2 su bardağı su
bir kaç damla limon suyu
Yapılışı
Önce şerbeti hazırlayalım ki soğusun . Şeker ve suyu hafif yoğunlaşana kadar kaynatalım
 ocaktan almamıza yakın limon suyunu ekleyelim ve soğumaya bırakalım..
Un ,yumurta ,yoğurt ve maya ile sıcağa yakın ılık su kullanarak cıvık bir hamur elde edecek 
şekilde yoğuruyoruz...
Lokmanın hamurunu hazırladıktan sonra mayalanması için bir yarım saat kadar bekletelim..
Hamur mayalanıp kabarınca kızartma aşamasına geçebiliriz..
Kızartırken dikkat etmemiz gereken yağın miktarının fazla olması( az yağda istenilen şekilde kızarmıyor)
ve lokmaların her tarafının kızarması için karıştırarak pişirmek gerekiyor..
Lokmaları şekillendirmek için aşağıda ki kolaja bakabilirsiniz.
Hamuru işaret parmağımızla baş parmağımız arasına alıyoruz ve yağa batırdığımız kaşıkla istediğimiz büyüklükte kesip hemen seri olarak yağa atıyoruz..
Kızaran lokmaları bir süzgece alalım fazla yağı aksın ,sonrasında da hemen sıcak sıcak ,soğuk şerbete atalım..
İşte hepsi bu kadar .
Bu malzeme ile baya bereketli miktarda lokmalarınız oluyor..
 
Not: Teyzem çabuk mayalansın diye sıcağa yakın ılık su kullanmış Böylece de pişirmek için fazla beklemesi gerekmemiş. Eğer sizin aceleniz yoksa  yoğururken ılık suda kullanabilirsiniz.
Bu durumda bekleme süreniz biraz daha artacaktır..
Kızartma yağı  kızgın ve kızartma tenceresinin derin olması gerekiyormuş. Aksi takdirde lokmalarınız istediğiniz şekilde olmazlar.
............................Afiyet olsun....................

21 Mayıs 2010 Cuma

PALYAÇO KÜLAHI (Milföylü Külah Tatlı).....



Uzun zamandır yapmayı düşündüğüm nihayet uyguladığım bir tarif daha sizlerle..
Görüntüsü kadar lezzeti de enfes olan bir lezzet..
Yaparken biraz uğraştırsa da lezzetinden dolayı iyi ki yapmışım dedirten külahlar bunlar..
**
*
(Resimlerin üzerine tıklarsanız büyüterek daha net görebilirsiniz.)

Sizce nasıl görünüyor ?
Malzemeler
1 paket milföy hamuru
15 adet dondurma külahı
Yağlı kağıt 

İç Kreması İçin
5 su bardağı süt
3 yemek kaşığı un
3 yemek kaşığı nişasta
1 su bardağı şeker
2 paket vanilya
Yarım paket çiğ krema 

Yapılışı
Bu külahları hazırlamak için  normalde metal kalıplar var. Bu kalıplar bende olmayınca iş başa düştü .
Metal kalıp yerine dondurma külahlarının üzerine yağlı kağıt sararak kendi kalıplarımı oluşturdum..Yukarıda görüldüğü şekilde..Dondurma külahıda bulamazsanız sadece yağlı kağıttan da kalıp yapabilirsiniz.
**
Milföy yaprakları yumuşayınca merdane ile yarım cm kalınlığında inceltip yukarıdaki gibi
 şeritler halinde keselim.
Hazırladığımız kalıplara bu milföy şeritlerini en alttan başlayarak düzgün bir şekilde saralım. (Hafif üst üste binecek şekilde sarılması gerekiyor.)
En üst kısmını biraz  boşluk bırakırsanız hamurlar pişince bu boşluktan tutarak kalıpları hamurların içinden rahatça çıkarabilirsiniz..
Daha sonra hazırladığımız milföy külahlarını fırın tepsisine yerleştirelim. 180 derecede ısınan fırında hafif
kızarana kadar pişirelim. 
  
 
Ben pişer pişmez yavaşça kırmadan kalıpları milföylerin içinden çıkardım..
Külahlar fırında pişerken iç kremayı hazırlayalım..
Sütü, nişastayı, unu bir kaba alıp karıştırarak bir kaç taşım kaynayana kadar pişirelim.
Piştikten sonra vanilya ve şekerini ekleyip mikserle 5 dakika kadar çırpalım..
Çiğ kremayı ekletip biraz daha çırpalım..
Soğuyan külahları sırayla bardaklara diklemesine koyarak içlerini hazırladığımız ve soğuttuğumuz iç kreması ile dolduralım.
Bardakların içinde dik bir şekilde buzdolabında iç krema donana kadar bekletelim..
***
Servis tabağına almadan önce üzerlerine pudra şekeri serpelim, içlerine toz fıstık ve çilek parçası koyarak servis tabağına alalım..
Benim tavsiyem iç kremanın içine meyve parçacıkları da eklerseniz çok daha güzel bir lezzet elde edersiniz..
Bir dahaki sefere o şekilde denemeyi düşünüyorum..
**
Bu Tarifi sevgili Gülcan'ın ev sahipliğini yaptığı 60.Porselen Demlik Çay Saati Etkinliğine gönderiyorum... 


Bu da servis tabağımızın son hali ..
                                      Deneyin pişman olmazsınız derim ..

.........................................AFİYET OLSUN.............................

Mantarlı Pizza.........

Pizza sevmeyen pek yoktur sanırım..
Bizim evde de sevilerek yeniliyor..
Pizza bizde daha çok benim, yemek yapmak istemediğim zaman başvurduğum bir alternatif.....
Gerçi özel istek üzerine de yaptığım oluyor..
Biz yanında salata ve ayranla tercih ediyoruz..

Pizza Hamuru İçin Malzemeler
1 su bardağı ılık süt
1 su bardağı ılk su
1 su bardağı sıvıyağ
1 küçük yaş maya
1 tatlı kaşığı tuz,
1 çay kaşığı toz şeker
Aldığı kadar un

İç Malzemeler
Sucuk,
Mantar(haşlanmış),
Domates,
Zeytin.(yeşil,siyah)
Mısır
Rendelenmiş kaşar peyniri,
Biber
(iç malzeme tamamen zevkinize kalmış, hangisini kullanmak isterseniz onu ekleyebilirsiniz)

Pizza sosu icin
1 kase domates salçası,
 baharat( kekik,karabiber)
1 diş sarımsak rendesi
1 tatlı kaşığı tuz,
1 yemek kaşığı sıvıyağ
Sosu sulandırmak için biraz su

Yapılışı
Hamur için önce ılık suyumuz ile mayayı eritelim ve beş dakika kadar bekletelim .
Maya eriyince şeker ve tuzu ilave edelim eritelim..Sonra diğer hamur malzemelerimizide ekleyip kulak memesi yoğunluğunda bir hamur elde edelim..Hamurun üzerini hava almayacak şekilde kapatalım 30 dakika kadar mayalanmaya bırakalım..
***
Hamurumuz mayalandıktan sonra iri bir portakal büyüklüğünde beze alıp elimizle açalım sonra merdane ile açarak hamuru genişletelim..Hamur mayalı olduğu için çok ta kalın yapmayalım..
Hamurumuzu açtıktan sonra sos malzemelerimizi karıştırarak hazırlayalım ve pizza hamurunun  üzerine sürelim..Daha sonra malzemelerimizi isteğimize göre yerleştirelim.
***
Fırınımızı 200 dereceye getirip pizzamızı hamur pişip kabarana kadar pişirelim
daha sonra  pizzayı fırından çıkarmaya yakın rende kaşarımızı üzerine serpelim..
Bir beş dakika kaşarlar eriyene kadar tekrar fırına verelim pizzamızı..
Dilimleyip sıcak sıcak servis yapalım..

....................Afiyet olsun........................

20 Mayıs 2010 Perşembe

Madımak Yemeği...........


Madımak Karadeniz ve İç anadoluda bir çok yerde yetişen bir ot çeşidi..
İlkbaharın gelişi ile kendini gösteriyor ...
Büyükşehir pazarlarında da bir süreliğine boy gösterdiği oluyor..
Memeleket ziyaret edilir de madımak yenmeden dönülür mü?
İşte ellerimizle topladık ve yemeğini yaptık anneciğimle...
Altta resimde pişmeden öndeki hali..
Elinize madımak geçer de sizde yapmak isterseniz diye kabaca tarif edeceğim ...
Yapım şekli ıspanak yemeğini yapar gibi bir değişiklik yok aslında...

Malzeme  
1 kilo kadar madımak otu
3-4 kaşık kadar sıvıyağ
1-2 yemek kaşığı kadar salça (salçasız da yapabilirsiniz)
1 kuru soğan(yemeklik doğranmış)
küçük bir kase sucuk(isteğe bağlı)
küçük bir kase bulgur(biz fıtı diyoruz)
su

Yapılışı
Madımaklar ayıklanıp yıkanır suyu süzülür..
Tencerede sıvıyağ da yemeklik doğradığımız kuru soğan pembeleşene kadar pişirilir .Salça ilave edilir biraz daha kavrulur.Madımakları ekleyelim biraz daha kavurup üzerine bulgurumuzu ekleyelim .
İsterseniz bulgur yerine pirinçte ekleyebilirsiniz ama bulgurla daha lezzetli olur..
Minik dilimlediğiniz sucuğu da ekleyip suyunu ilave edip madımaklar yumuşayana kadar pişirelim ... 
Sonrada afiyetle yiyelim
................................Afiyet olsun.......................

18 Mayıs 2010 Salı

Ş.Karahisarda köylü pazarı ...

Şebinkarahisar'da pazarın kurulduğu Salı günü yerli halk için de ziyaretçiler için de çok özeldir..
Tüm köylüler abartısız sabah namazı ile büyük bir zevk ve heyecanla şehirin yolunu tutar..
Kimisi emek verdiği ürünü satacak para kazanacaktır, haftalık eksiklerini görecektir;
 kimisi de bunun yanında bir hafta boyunca göremediği eşi dostu görecek hasbihal edecektir.. 
Anlayacağınız iş, aş ,eğlence hepsi bir arada..

 

Pazar alış verişlerinin sona ermesi çoğu zaman öğle vaktini bile bulmaz...
Erken kalkan yol alır misali herşey öğleden önce halledilir..
İşte yukarıdaki  resim de daha çok kadın satıcıların bulunduğu kadınlar pazarı..
Peynir çeşitleri, taze çükelikler, tereyağlar, pekmez, madımak, taze yumurtalar daha bir sürü şey..
En güzeli de hepsinin doğal, katkı maddesiz (en azından şehirde yediklerimize göre)  olması ..
İnsanın hepsinden alası geliyor..
Fiyatlarda İstanbuldakilere göre çok çok makul...
Annem köye giderken mantarın tam da mevsimi olduğundan bahsetmişti..
Pazarda dolaşırken bir kaç çeşidine rastladık..
Mesela yukarıda açık renkli büyük mantarlar yaylada yetişen cins bir mantarmış ..Adını Çanşur dediler..
Fiyatını sordum kilo değil belki daha azdı 30 tl dedi satıcı.
Az bulunan cinsten olduğu için pahalı imiş..
Siyah siyah görünen kuzu göbeği imiş lezzetli olduğunu söylediler ama cesaret işi biraz ....
Gerçi köylüler hangisi yenir hangisi yenmez bilirler..
Taze peynir , tereyağı ve yumurtalar..
Köydeki teyzelerin kullandığı peynir mayasından aldım gelirken ,
evde kendi peynirimi yapmayı deneyeceğim bakalım  becerebilirsem paylaşırım sizinle.....

El emeği  bir sürü şey var...


Şebinkarahisarın meşhur dövme fındık helvası bu şekilde yapılıyor...
"Kavrulmuş fındık kütükten oyma kovada en az dört saat dövülerek öğütülüyor.
 Daha sonra 1 kilograma, 2 kilogram pudra şekeri ölçüsünde pudra şekeri ile karıştırılıyormuş.
 Sonra bu karışım 4 buçuk saat tekrar hiç başından kalkmadan dövülmesi gerekiyor."
Resimde ki kişi her gördüğümüzde bu şekilde fındıkları dövüp duruyor ama sonuçta ortaya enfes bir tad çıkıyor..
Altta pazardan bir görünümm...


Özellikle Pekmez kaynatmakta kullanılan boy boy kazanlar... 

Kazanı alan gidiyor...



İstanbul'a  dönerken bir dükkana girdik ..
İçeride yok yok
Aşağıda çeşitleri sırası ile resimledim .....
İç cevizler(bu arada Ş.karahisarın cevizleride çok ünlüdür özellikle güllüoğlu baklavalarının tercih ettiğini biliyorum)
Dut pestilleri altta... 


Bunlarda pestil ama üsttekileri tercih ederim ...
Çocukken hatırlarım annem pestilin içine ceviz koyar yedirirdi bize...


Altta Şebin tatlısı
Satıcı tattırdı enfes İstanbul'da Kapalıçarşı'ya satış için gönderdiklerini de ilave etti..


Ballar yine yöresel...


Alttakileri bilirmisiniz bilmem....
Şebinkarahisar'ın yöresel ekmeği fırın kurusu veya kuru ekmeği...
Köylü kadınların taş fırınlarda simit şeklinde yaptıkları,
 sonrasında da ateşi alınmış sıcak fırında bir gece bekleterek kurumalarını sağladıkları ekmek çeşidimiz...
Islatılarak yeniliyor..
Yerken tadı sanki galetayı andıyor biz çok seviyoruz...
İstanbulda da bir çok yerde satıldığını biliyorum...
Bu arada belirteyim kalori oranı çok düşük kilo aldırmıyor gibi birşey...  



Dut pekmezi ,erişte ve şehriyelerimiz..
Bunları da kadınlar kışlık olarak hazırlıyor kışında afiyet ve lezzetle yiyorlar..


Yine pazarın vazgeçilmezi ve tam mevsimi  olan madımak ...
Yemeği ıspanak yemeği gibi yapılıyor özellikle de sucuklu yapılanı çok lezzetli oluyor...
Köyde annemle yemeğini yaptık sizlerle de paylaşıcam inşallah...


Köy pazarımızdan görüntüler bu kadardı ...
Hepinize sevgiler...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...