3 Nisan 2013 Çarşamba

En Kolay Ev Ekmeği Nasıl Yapılır?


Evde ekmek yapma işini sevdim galiba..
Aslında şu ortamda olması gerekende bu ama her zaman yapabilmem mümkün olmuyor..
Arada sırada değişik ekmekler deniyorum..
Bu ekmek en sonuncusu, normal unla yaptığım kolay ekmeğim..
Evde ekmek yapmanın en zevkli yönü pişerken eve yayılan o muhteşem ekmek kokusudur herhalde..
Tabii bir de o sıcacık ekmeği fırından çıkar çıkmaz tadabilmek..
*
Ekmek yaparken ekmek makinası kullanmıyorum..
Sebebine gelince ekmek makinalarının ekmek ebatları çok küçük, bize göre değil..(dev ailesi gibi hissettim bir an bizi)
Tepside yapınca daha büyük ekmekler elde edebiliyorum..   
Eee hazır ekmek yapmaya kalkışmışken minicik bir ekmek yapmak olmaz ama değil mi?


Bir de ilk evlendiğim sıralarda memlekete gittiğimizde kayın validem bu şekilde tepside ekmek yapardı..
O ekmek nasıl güzel bir ekmek olurdu anlatamam size..
Sırrı unumu desem suyumu desem bilmiyorum..
İşte bu ekmek onun yanından bile geçemez belki ama benzeri oldu..
Size de gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğim bir ekmek..

Malzemeler
6 su bardağı un
1 yemek kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
1 yemek kaşığı dolusu kuru maya
Ilık su (sıcağa yakın)

Yapılışı
Tuz şeker ve mayayı biraz ılık su yardımı ile karıştıralım..
Unumuzu yoğurma kabımıza alalım.. 
Tuz, şeker ve mayalı suyumuzu unumuza ilave edelim..
Ilık suyumuzdan da yavaş yavaş ilave ederek ele yapışan kıvamda bir hamur elde edelim..
Hamurun kıvamını altta tepside görüyorsunuz.. 
Yağladığımız bir tepsiye yoğurduğumuz ekmek hamurumuzu mayalanmak üzere yerleştirelim..
Hamuru tepsiye kolayca yaymak için elinizi biraz ıslata bilirsiniz.


Bu şekilde tepsiye aldığımız ekmek hamurumuzun üzerini bir kapakla kapatalım .
Üzerini de örtelim.(sofra bezi ya da bir battaniye bu işi görür.)
Aman dikkat ekmek hamuru mayalanırken tepsiden taşabilir bu yüzden üzerine kapatacağınız kapak biraz yükseltili olursa iyi olur..
Aksi taktirde ben de olduğu gibi hamur kapağın kenarından taşar battaniyenize kadar bulaşır.. 
Hamurumuzu mayalanması için 1,5-2 saat kadar mayalandıralım.. 
*
Mayalanıp iki katı kabarmış olan hamurumuzu 180 derecede ısıttığımız fırınımızda üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz..


Üzeri kızarıp pişmiş olan ekmeğimizi soğuması için fırın ızgara telinin üzerine ters olarak çıkaralım..
Bu ekmeğimizin hamurlaşmadan soğumasını sağlayacaktır..
Daha sonra soğuyan ekmeğimizi çok fazla kurumaması için hava almayacak şekilde sarıp muhafaza edebiliriz..


 Ekmek hamurunu ele yapışan bir kıvamda hazırlayınca piştikten sonra içi bu şekilde yumuşacık oluyor..
Kabuk inceliğine dikkatinizi çekerim incecik ama çıtır çıtır . 

Daha önce yaptığım değişik ekmekler için buraya bakabilirsiniz..

Mısır Unlu Poğaça


Hafta sonu kahvaltıları sizin için de özel midir?
Bizde öyledir..
Sabah kahvaltı hazırlanırken bir birimize sorarız ne yapalım diye..
Eğer yapılacak şeyde anlaşamadıysak babamızın son noktayı koymasıyla 
istikamet yakındaki pastahane olur çoğu zaman..
Simit ya da poğaça alır gelir hemencecik..

Pastahane sahibi de değişik ne var önüne koyar babamızın oda hayır demez alır gelir..
İşte mısır unlu poğaça da bu çeşitlerden biriydi..
Tadını sevdik, hazır evde de orjinal mısır unumuz var neden evde yapmayalım dedik 
ve uygulamaya koyulduk..  

Normal poğaçaya göre daha gevrek mısır ekmeğine yakın bir tad ..
Biz bu lezzetin tadına hatırlarsanız(takip edenler bilir) burada bakmıştık ve çooook beğenmiştik..
Hatta tarif bile alıp buradaki gibi yayla poğaçaları yapmıştık..

Geçen günlerde de çocuklara hazırladığım menüde yerlerini almışlardı bakınız burası..

Malzemeler
125 gr tereyağı (oda sıcaklığında)
1 çay bardağı sıvı yağ
2 yumurta (bir sarı üzeri için)
3 yemek kaşığı yoğurt
2 yemek kaşığı sirke
1,5 su bardağı mısır unu
 1 paket kabartma tozu
2 su bardağı un 
tuz
    
İçi için
Beyaz peynir ya da kaşar peyniri rendesi.
(İsteğe bağlı olarak maydanoz)

Yapılışı
Yukarıdaki malzemeleri kullanarak özellikle unu yavaş yavaş ilave ederek ele yapışmayan, kulak memesi kıvamında bir hamur elde edelim..
Cevizden biraz daha büyük parçalar kopartarak elimizle açalım.
İçine peynir yerleştirip yarım ay şeklinde kapatarak yağlı kağıt serili tepsimize yerleştirelim.
Üzerine ayırdığımız yumurta sarısını sürüp susam ,çörek otu ya da benim yaptığım gibi çekirdek içi serperek  200 derecede ısıttığımız fırında kızarana kadar pişirelim..

*İsterseniz bu poğaçayı içsiz, boşta yapabilirsiniz.. 
*Bu poğaçayı sıcakken tüketmeniz özellikle tavsiyemdir.

2 Nisan 2013 Salı

Feshane'de GÜMÜŞHANE Günleri

Sıcacık bir bahar ve de pazar sabahı İstanbul'un nadide semti Eyüp'e doğru yola çıktık..
Amacımız size daha önce burada bahsettiğim Hatay günleri için Feshane'ye gitmekti..
Belli tarihlerde il il düzenlenen bu günleri gezmek doğal ya da doğala yakın yöresel ürünleri yöre insanının kendisinden almayı çok sevdik biz..
Almak bir yana özellikle çocuklara bazı şeyleri direk göstererek öğretme açısından çok güzel bir ortam..
*
Hatay'a niyet Gümüşhane'ye kısmet oldu biraz bizimkisi..
Hatay günleri bu hafta sonu sanırım..
Gümüşhane konum itibari ile Giresun'a komşu bir il olduğu için bizden çok şey gördük..  
Feshaneden Gümüşhane lezzetleriyle başbaşa bırakıyorum sizleri ;
gidip göremeyenler için iyi olur kanısındayım..

Gümüşhane Lezzetleri tam bir görsel şölen gibi sunulmuştu..
Altta 
Sebzeli kavurma  

Kuyu Kebabı 

Doğal Meyve Kuruları 
(Elma ,armut,erik ve cennet hurması)

Gözlemeler

Su Böreği,Laz Böreği ve 
Giresun'un Burmalı Baklavası (Denemelisiniz yok böyle bir lezzet)

Pestil ve Köme  
Önce tadıyor sonra alıyorsunuz..

Çağ Kebabı

Siron ve Yöresel Katmerler 

Ev yapımı erişte, Doğal bulgur 
ve Ordanik Köy Peksimeti.
Burada beni en çok sevindiren yöremin bulgurunu bulmaktı..
Bu bulgurla yaptığınız pilavı hazır bulgurun pilavına değişmezsiniz benden söylemesi..
Peksimet dedikleri de doğal undan yapılan ekmeği fırında kurutmuşlar ama lezzeti süperdi..
Bu haliyle uzun süre dayandığını söyledi satıcı .

Bunların ne olduğunu bilen var mı bakayım?
Meraklandırmadan söyleyeyim..
En soldaki ayran yapmak ve tabii tereyağı yapmak için kullanılıyor..(Yayık)
En sağdaki ikili ise doğal doğal yoğurt mayalamak için kullanılabiliyor annem almıştı ordan biliyorum..
Ürün ahşap olduğu için kullanılmadığı zaman içine su koyup saklanılıyormuş anneme satıcı öyle demiş.. 

Gümüş
Gümüşhane'nin adını aldığı maden ve güzellikler.. 

 Bu da güzel günümüzden güzel bir kare..
Gümüşhaneliler gününden Giresunlu ne alır?
Tabii ki Giresun burmalısı..
Laz böreğini çok sevmesem de içindeki bol bol fındıkla burmalıyı tavsiye ederim deneyin..  


Kendimi Feshane günlerinin tanıtım elemanı gibi hissettim bir an..
Ama bence sizlerde önümüzdeki değişik il tanıtımlarına fırsatını bulursanız bir uğrayın derim.. 

29 Mart 2013 Cuma

Çocuklara İçin Hazırlanmış Lezzetler


Hayırlı cumalar olsun tüm izleyenlerime ;
Bugün İstanbul'da insanın içini ısıtan hatta coşturan çok güzel bir hava var..
Rabbim bugünlerimizi aratmasın ama kıştan sonra insan özlüyor güneşin o ısıtan yüzünü..
*
Hafta içi ağır misafirlerim vardı..
Küçük oğlumun okul arkadaşları ve bir öğretmeni..
Misafir ağır olunca hazırlanacak ikramlarda ona göre olmalı dimi..
Çocukların seveceği gözlerine  ve damaklarına hoş gelecek lezzetler hazırlanmalıydı..
Evdeki minik cadıma rağmen hazırlanmaya çalıştım acizane..
Minik cadım diyorum , sen aptın bende apıcam ,sen kestin men de kesceeem  , mende kulabiye apcam bu sıralar hiç bişeyden eksik kalmıyoruz ..
Büyüyor ,büyüyor  ama olan bendenize oluyor misafire mi hazırlandım savaştan mı çıktım bazen anlamıyorum.( o denli yoruluyorum anlayacağınız) 
Rabbim evlatlarımızı hayırlı eylesin inşallah..

Evveeet kısa bir hasbihalden sonra çocuklar için hazırladığım lezzetlere geçelim mi?
Altta kolajda toplu olarak görüyorsunuz..


Şirin Uğur Böceklerim
Bu böcükleri hazırlamak çin işkencesi gibi ..
O minicik çörek otlarını domatesin üzerinde tutturabilene aşkolsun..
Ama sonuç çok güzel oluyooor..
Geç karşısına seyret..  
Önümüzdeki hafta kahvaltı günümüz bende belki tekrar yaparım diye düşünüyorum ama belkisi var işte..


Peynirli Mısır Unlu Poğaça
Değişik lezzetlere açık olanlar için denebilir..
Tarifini paylaşacağım inşallah.


Kaşarlı Kol Böreği



Yoğurtlu Makarnalı Garnitürlü Salata
Tarifi burada var..


Lokum Kek
Ispanaklısından sonra dayanamadım içi sade olanını da çoçuklar için denedim..
Çok severek yediler..

 İçecek olarak babamıza ve öğretmenimize çay çocuklara ise Kızılcık suyu
ikram ettim..
Yazdan hazırlamış olduğum bu meyve suları kışın çok işime yaradı..


Ve son olarak çocukların hayır diyemeyeceği 
Mısır patlattım..


Minik hanımın izin verdiği süre içinde hazırladıklarım bunlardan ibarettir..
Fikir vermesi açısından sizlerle de paylaştım efem..

24 Mart 2013 Pazar

Ispanaklı Lokum Kek (Lamington Keki)


Akraba günü tariflerimizden birisiydi bu gördüğünüz lezzet..
Yapımı azıcık el oyalayıcı olsa da sonuç buna değiyor..
Masa da bu lokum kekleri gören çocuklar bunlar hazır mı dediler bunu da belirtmeden geçmeyeyim..
İçi sünger gibi yumuşacık, dışı misler gibi kakao sos ve hindistan cevizine bulanmış
 sıra dışı bir kek sunumu oldu..
Siz de benim gibi keki çok fazla sevmiyorsanız bu lokumlar tam da size göre diyebilirim..
Belirtmeden geçmeyelim bu kekin aslı Avusturalya da lamington diye biliniyormuş..
Onlar bizim gibi ıspanaklısını yapmıyorlarmış tabi sade bir kek ve kakaolu sosa bulanmış şekliyle..
Orjinal hali için bakınız burası


 Bu lokum kekleri hazırlarken aklımıza içini ıspanaklı hazırlamak geldi..
Öyle de yaptık..
Yalnız bizim ıspanaklar püre olarak dondurucudan çıkarıldıkları için
 biz kekte istediğimiz yeşil renge ulaşamadık..
Siz ıspanaklısını yaparsanız
 ıspanağı taze kullanırsınız, böylece içi yemyeşil dışı kakaolu lokumlarınız olacak belirteyim..
Lafı daha fazla uzatmadan lokum kekimizin  tarifine geçelim..

Malzemeler
4 yumurta
1.5 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
Yarım su bardağı sıvı yağ
3 su bardağı un 
1 su bardağı ıspanak püresi
2 paket kabartma tozu
Yarım portakal kabuğu rendesi ve bir tatlı kaşığı vanilya

sos için
3 su bardağı süt
3 yemek kaşığı kakao
7 yemek kaşığı toz şeker
1 yemek kaşığı tereyağ
80 gr. bitter çikolata

üzeri için
 Hindistan cevizi

Yapılışı
Oda sıcaklığındaki yumurtaları ve şekeri kabarıp krema kıvamını alıncaya kadar 4 dakika çırpalım..
Sütü ve yağı ilave edelim, sonrasında da ıspanak püresini ekleyelim..
Un ve kabartma tozunu karıştırıp yavaş yavaş ilave edelim çırpmaya devam edelim..
En sonunda vanilya ve portakal kabuğunu ilave edip karıştıralım.
 Elde ettiğimiz hamuru daha kolay çıkması için yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize dökelim..
(Ya da yağlayıp unladığımız tepsiye)
Kek hamurumuzu pişirmek üzere 180 derecelik fırına gönderelim.
Üzeri kızarıp kabarmış olan kekimize içinin pişip pişmediğini kontrol etmek üzere kürdan testini de yaptık mı ilk işlem tamamdır..

Kek soğuyunca altta kolajda gördüğünüz gibi kare olarak dilimlere ayıralım..
Dilimlerin boyutu zevkinize kalmış. 
(Küçük boydakiler daha bi lokum gibi oluyor sanki, karışmadan da edemedim di mi)
Bizim yaptıklarımızda büyük olmuş farkındayım..


Sosumuzu hazırlamak için..
Bunun için 3 su bardağı sütü, kakaoyu, tereyağı ve şekeri küçük bir tencerede karıştıralım..
 Sosumuzu kaynar kıvama gelene kadar ocakta tutalım.. 
Kaynamaya başlayınca çikolatayı ilave edelim ve ocağı kapatalım..
Karıştırarak çikolatanın erimesini sağlayalım..
Sosu karıştırarak kabuk tutmayacak şekilde soğutalım..
Tamamen soğumuş olan sosa altta gördüğünüz gibi kek dilimlerimizi (her yerine gelecek şekilde)
 hızlıca  batırıp çıkaralım.
Sosladığımız keklerimizi fazla sosunu süzüp fırının ızgara telinin üzerine alalım ve bu şekilde
 birkaç dakika bekletelim ki sosu içine çeksin..
Sosu çekmiş olan keklerimizi, hindistan cevizine bulayalım..
Lokumumuz hazırdır..
*Keki sosa hızlıca batırıp çıkarmamızdaki amaç, kekin sosu tamamen çekmesini engellemektir..
Kekin kıvamı yumuşak olduğu için bu önemli..


Bir iki saat dinlendikten sonra lokum kekimiz servise hazırdır..
Biz akraba günümüz münasebetiyle başka şeylerde hazırlayacağımız için kolaylık olması açısından lokumlarımızı bir gün önceden hazırladık..

Bu keki Avusturalyada hazırlarken sosa batırmadan önce enlemesine kesip arasına marmelat sürüp daha sonra küp küp kesiyorlarmış..
daha sonra da istenilen bir sosa bulayıp hindistan cevizine..

Başta da dediğim gibi azıcık el oyalıyor ama sonuç buna değer..

.........Afiyet Olsun........

20 Mart 2013 Çarşamba

Patates Pare Tatlısı


Hayırlı bir gün hepimizin olsun inşallah..
Güneşin kendini göstereyim mi göstermeyeyim mi diye çekindiği,
 mart ayının martlığını yaptığı bir hava var İstanbulda ve güzel ülkemin pek çok yerinde..
İşimin başımdan aşkın olduğu malum aslında ama mazeretim var sular kesik..
Sağ olsun belediyem zamanlı zamansız tamirat işine kalkışınca
 bendeniz de böyle kendimi ev işlerinde tatile çıkarıyorum..
Aslında gün tariflerini sırayla paylaşmam gerekiyordu ama arşivde bekleyen patates pare gözüme ilişince sırayı bu günlük ona verdim..

Malzemeler
125 gr tereyağı
2 adet haşlanmış patates
2 adet yumurta(bir sarı dışı için)
2 yemek kaşığı irmik
2 yemek kaşığı pudra şekeri
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un

İç harcı için
ceviz, tarçın

Şerbeti için
4 su bardağı su
4 su bardağı toz şeker
1 dilim limon

Yapılışı
Şerbeti hazırlamakla işe başlayalım
Bunun için şekerle suyu kaynatalım.
 1 yemek kaşığı kadar limon suyunu ilave edelim kıvama gelince ocaktan alalım ve soğumaya bırakalım.
Patatesleri yıkayıp kabuklarını soyduktan sonra  haşlayalım ve rendeleyelim..
Hamur için haşlayıp ezdiğimiz patatesleri, tere yağını, yumurta, irmik ,pudra şekeri ,kabartma tozu ve vanilyayı karıştırma kabına alıp yoğuralım..
Yavaş yavaşta elediğimiz unu ilave edelim.
Ele yapışmayan kıvamda bir hamur elde edelim.

Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparalım, elimizle açalım ortasına cevizli tarçınlı içten koyalım ve hamuru birleştirelim,  birleşme yeri alta gelecek şekilde ters çevirip tepsiye dizelim.
(tepsi yağlı kağıt serilmiş ya da  yağlanmış olmalı) .
Ayırdığımız bir yumurta sarısını üzerlerine  sürelim.
180 derecelik ısıda üzerleri kızarana kadar pişirelim.

Üzerleri kızarıp pişen patates parelerimizin ilk sıcaklığı çıkar çıkmaz ılık olan şerbetimizi üzerine dökelim..
Tatlımız şerbetini çekince üzerine hindistan cevizi ya da toz fıstık serperek servis edebiliriz..

18 Mart 2013 Pazartesi

Akraba Günümüz ve Kardeşçe Dostça Yaşamanın Sırrı

Arılar, karıncalar, vahşi hayvanlar bile birlikte hayat sürüp dururken, içtimaî bir varlık olarak yaratılan insanların tek başına kaliteli bir hayat sürmesine imkân var mı? 
Bir zamanlar gelemeyene gidilir; tutmayana el, göremeyene göz olunur; ama mutlaka irtibat sağlanırdı.
 Hastalık veya başka bir sebeple cemaate ve cemiyete katılamayanlar, evlerinde ziyaret edilerek onlara yalnız olmadıkları hissettirilir ve  mânevîyatları takviye edilirdi.
 Hasta ziyareti için evinden çıkan birinin, çıktığı ândan itibaren kendisiyle birlikte yetmiş bin meleğin de çıktığını ve o kişi için akşama veya sabaha kadar istiğfar ettiklerini öğrenmiş insanların
 başka türlü davranması da beklenemezdi zaten. 
Psikoterapist ilim adamlarının son asırda farkına vardıkları tedavi metotlarının, asırlardır cemiyetimizde tatbik ediliyor olması, göğsümüzü kabartıyor, kabartıyor ama, her geçen gün kendi öz değerlerimizden uzaklaşmak da bir o kadar üzüntüye gark ediyor insanı. 

 Hâlbuki bizden öncekilerin bir araya gelme, diyalog kurma, arayıp sorma, selâmlaşma, güzel ve doğru konuşma, hediyeleşme, müşfik davranma, öfkeye hâkim olma, sabretme, teenni ile hareket etme gibi birçok hasleti; günümüz insanının yalnızlık hastalığını tedavi etmez mi dersiniz? 
*
Pazar günü gerçekleştirdiğimiz son akraba günümüzde teyzemin oğlu Burak'ın okuyup istifademize sunduğu anlamlı bir yazıyı paylaşmak istedim sizinle..
Tavsiyem siz de bu linke tıklayıp yazının tamamını kendi nefsiniz adına düşüne düşüne okumanızdır..

Bu paylaşımdan sonra gelelim ilgiyle takip ettiğiniz  akraba günü menümüze ve menüsüne..
Bu ay annemdeydi sıra..
Sıra annede olunca bir gün önceden gidilir mi gidilir..
Gelinimiz Hacer ile hazırlıkları beraberce yaptık..
Menüyü tek bir görüntü olarak (kolaj) sunmak istedim ama picasa sağ olsun aksiliği üzerindeydi yine 
 izin vermedi ,ne yapalım bizde tek tek paylaşırız..

Tahinli cevizli kuru baklava
Hazırlanışı çok kolay lezzet olaraksa çok sevilen bir lezzet oldu.   
Benzer bir tarif burada daha önce paylaşmıştım tıklayıp görebilirsiniz..


Yarma(Buğday) Salatası
Lezzetli ve kolay bir salataydı.. Tarifini vereceğim inşallah..  


 Ispanaklı Lokum Kek
Yine tadı ve sunumuyla şık bir lezzet..
Ben hazırlarken çok zevk aldım. 
Sade de yapılabilir.. Biz içini ıspanaklı yapmayı tercih ettik.
Tarifini yakında vereceğim inşallah.. 

Brokoli Salatası
Tarifi paylaşılacak..


Patates Çanağında Garnitür
Tarifi yakında..

Barbunyalı Karalahana Diblesi
Tarifini alınca paylaşacağım..
Akraba günümüz vesilesi ile bazen alışılmış lezzetlerin dışına da çıkıyoruz böyle işte..


Etli Karalahana Sarması
Genelde zeytinyağlısı olurdu değişiklik yapalım dedik sıcak sıcak servis ettik..
  

Sade Pamuk Poğaça
Menüye son dakika da eklenen poğaçalar..


Kalem Böreği Kızartması
 (Bu böreklerin eski isimlerini hiç sevmezdim iyi oldu isim değiştirdikleri)..


Veee

Haşhaşlı Revani..
Tarifi blogda mevcut buraya  tıklayıp bakabilirsiniz..


İşte günümüzün lezzetlerinin hepiciği bu kadar..
Rabbim eksikliğini göstermesin ,günümüzü devamlı kılsın..
Ve daha güzellerini de sizlere nasip etsin inşallah..


Postun başında bir kısmını paylaştığım güzel yazıyı okumayı ve de okutturmayı lütfen ihmal etmeyelim..
Bu anlamda çok eksiklerimiz var..
Eğer bizler okur eksiklerimizin idrakine varırsak belki de değişime önce kendimizden başlarız ne dersiniz???

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...