31 Mart 2012 Cumartesi

Kavurga Nedir Bilen Var mı? Nasıl Yapılır?


İşte size bir Anadolu kuruyemişi;
Geçen sene Sivaslılar şenliğinde keşfetmiştim bu çıtır çıtır lezzeti..
Burada Furkan'ın elinde  görebilirsiniz..
Bu bizim bildiğimiz aşurelik buğday dediğinizi duyar gibiyim..
Bunun neresi çıtır çıtır dimi ?
Ama çıtır çıtır oluyor işte..
Bu haliyle de kuruyemiş niyetine bir anda tüketiliveriyor..
Furkan'la ilginç bulmuş aldığımız paketin tamamını yemiştik..
   *
Kavurga kelime anlamıyla ,
buğday,mısır ,nohut benzeri tahılların kuruyemiş gibi ateşte kavrulmuş hallerine deniliyor..
Kavurga eskiden özellikle köylerde kışın yapılırmış..
Evde yenildiği gibi çocuklar içinde ceplerine koyup oyun oynarken yemesi çok zevkli olurmuş..
Bizim evde de çocuklara ilginç geldi..
Hatta Furkan ve Berkan da bir miktar alıp okulda arkadaşlarıyla paylaşmak için götürdüler..
Çocuklar önce o kuş yemi yenir mi ,deseler de sonradan çok sevmişler..  


Malzemeler
2 su bardağı buğday( Yarma)

Yapılışı
Buğdayı yıkayalım ve üzerini geçene kadar su ilave ederek yarım saat kadar suda bekletelim..
Suda beklettiğimiz buğdayımızı süzelim ve yukarı foto da gördüğünüz gibi teflon tavada yüksek ateşte sürekli karıştırarak kavuralım..
Buğdayın rengi çok koyu sarı oluncaya kadar yaklaşık 20 dakika kadar kavuralım.
Kavurgamız hazırdır.. Ben tuz atmaya gerek görmedim.. 
Bu şekliyle kavanozda uzun süre saklayabilirsiniz..
Bitirmeden saklayabilirseniz tabiii..
Bizde her yaptığımda tamamen bitiriliyor çekirdek ya da mısır patlağı gibi yemeye  başladık mı bitirmeden edemedik.. 



Kavurgayı hazırlarken içine çedene koyarsanız ayrı bir güzel olur..
Çedeneyi Giresunda genelde pestillerin içine koyarlar ve yerken çıt çıt diye ses çıkarır..
Diğer bir adı da hint keneviriymiş sanırım..
Benim kavurduğum buğday Şebinkarahisar'dan alındığı için içinde çedene mevcuttu zaten..
*
Kavurganın tok tutucu özelliği de var..
Anadolu'da kavurganın vücudu sağlıklı tuttuğu ve hastalıklara karşı koruduğuna inanılıyor.. 

Herkese huzurlu ve mutlu bir hafta sonu inşallah

..........Afiyet Olsun........

28 Mart 2012 Çarşamba

Güveçte Pastırmalı Sıcak Humus


Ülkemizde Humus denilince ilk akla Güneydoğu bölgesi ve genellikle de Hatay oluyor..
Aslında humus bir orta doğu mezesidir.
Humusun kelime anlamı ise nohutmuş.
Eşimin Hatay sevdası sayesinde tanıştım bende ,bu değişik lezzetle..
Hatta özellikle Hatay'da tatma fırsatı da bulmuştuk bakınız burası.. 
Biz o zaman soğuk olanını tatmıştık bol yeşillikler eşliğinde..
Hatayda sadece humus satan lokantalar var ve bu lokantalar genelde hijyen olarak çok sağlam olmasalar da sunulan humusun lezzeti genelde yerinde oluyor..


Geçmiş doğum günüm dolayısı ile de  burada sıcak ve de pastırmalı olanın denedik ki bayıldım..
Adeta tek başıma bitirdim desem yeridir..
Ben değişik tatlara açık olduğumdan bu lezzeti çok sevdim ama sevmeyenlerde olabilir tabi..
Örnek bu hafta sonu yemeğinde humusu ilk defa tadan kardeşimin ağzından olumlu yada olumsuz bir laf alamadık mesela.....
*
Davet sofralarınızda değişik lezzetler sunmaktan hoşlanıyorsanız buyrun tarife.. 

Malzemeler
1,5 su badağı haşlanmış nohut
7 yemek kaşığı tahin
3 diş sarımsak
1 çay kaşığı kimyon
1 limonun suyu
Yarım çay bardağı zeytinyağı(ayçiçek yağı değil)
1 çay kaşığı pulbiber
Tuz
7-8 dilim çemensiz pastırma
1 yemek kaşığı tereyağı

Yapılışı
Nohutu önceden ıslatıp tamamen yumuşayana kadar pişirelim..
Pişirdiğimiz nohutların kabuklarını soyalım. (isterseniz soymaya bilirsiniz de ama rondo da iyice parçalamış olmalısınız)
Kabuklarını soyduğumuz nohutları rondo da pürüzsüz kıvamda iyice ezelim.
Üzerine linom suyu,tahin,sarımsak ezmesi,zeytin yağı,kimyon ve tuzunu ekleyerek iyice karıştıralım.
Hazırladığımız bu karışımı  serviz tabağımıza yayarak alalım.. ( Ya da güveçlerimize bölüştürelim)
Sonra pastırmalarımızı bir tavada tereyağı eşliğinde bir iki dakika  soteleyelim.
Humusumuzun üzerine pastırmaları yağı ile birlikte paylaştıralım..
250 derecede fırında 2-3 dakika kadar humus ısınana kadar tutalım ve sıcak sıcak servis yapabilirsiniz..

*Pastırmanın kokusu hepimizce malum..
Size tavsiyem bu tarif için özellikle çemensiz pastırma kullanmanızdır, sonrasında size koku olarak geri dönüşümü az olsun.. 
*Kıvam olarak daha homojen bir kıvam isterseniz nohut'un  haşlama suyunu bunun için kullanabilirsiniz..
Koyu boza kıvamında olmalıdır ve belirtmeliyim ki humus durdukça koyulaşacaktır..
*Servis sırasında humusun yanında sıcak pide yada kızarmış ekmek sunarsanız güzel olur..

................Afiyet Olsun.............

26 Mart 2012 Pazartesi

Portakal Kabuğu Reçeli



Hayırlı haftalar sizlerin olsun inşallah..
Bu gün sizlerle misler gibi kokan ve şahane görünen bir reçelin yapımını paylaşıcam...
Bu reçeli yaparken mutfağınız hatta evinizin her tarafı bu güzel kokuyla dolacak..
Eğer sizde benim gibi hazır reçelleri içeriğinden ve yoğun tatlarından dolayı almaktan kaçınıyor ve portakal gibi mayhoş meyve reçellerinden hoşlanıyorsanız bu reçel tam size göre..
 *
Bu aralar bir arkadaşımızın Antalya'dan getirttiği portakallardan alıyoruz..
Öyle bir iki kilo almıyoruz aldık mı 10 kilo birden alıyoruz..
Portakallar o kadar güzel kokulu ki hemen tüketiliyor bizim meyve özellikle de portakal sever ailemiz tarafından..
Baktım portakalların kabukları mis gibi kokuyor neden değerlendirmeyeyim ki dedim..
O kadar işimin içine bi de portakal kabuğu reçelini sokuverdim..

 

Malzemeler
2 kilo portakal kabuğu (kalın kabuklu olursa daha iyi olur)
2 kilo şeker
1lt su
1 ince kuru tarçın
1 portakalın suyu
1 limonun suyu veya 5-6 adet limon tuzu
iğne iplik

Yapılışı
Portakal kabuklarını iki parmak genişliğinde keselim..
Kabukların üzerinde ki beyaz kısımları altta kolajda gördüğünüz gibi bıçakla çıkaralım.
(Bu kısmı reçelimizi acılaştıracağı için tamamen çıkaralım)
Beyaz kısımlarını çıkardığımız kabuklarımızı 15 dakika kadar sirkeli suda bekletelim ki tamamen temizlensin..
Kabuklarımızı 15 dakika sonunda tekrar yıkayalım..


İşin en uğraştırıcı kısmına geldik..
Temizlemiş olduğumuz kabukları temiz bir iğne ve uzun ve sağlam bir ip sayesinde aşağıda gördüğünüz gibi rulo şeklinde sararak ipe geçirelim ve ipin ucunu sıkıca bağlayalım....
Bu şekilde açılmayacaklar ve şekilleri daha düzgün olacaktır.
Portakal kabuklarımızı derin bir kaba alalım ve üzerlerini geçecek kadar su ilave edelim..
Portakalın acı suyunu çıkabilmesi için 2 saatte bir de bu suyu değiştirelim..
Bu şekilde portakal kabuklarımızı bir gün su içinde bekletelim.. 


Ertesi gün portakal kabuklarımızı bol su ile haşlayalım ve bu suyu da dökelim..
Şeker ve suyu kullanarak şerbetimizi hazırlayalım..
Kaynayan şerbete portakal kabuklarımızı ,tarçını ve portakal suyunu ekleyelim kısık ateşte portakal kabukları şeffaflaşıp reçel kıvamına gelene kadar pişirelim..
Reçelimiz kıvamına yaklaşınca limon suyunu da ilave edelim bir kaç taşım daha kaynatarak ocaktan alalım..
Artık portakal kabuklarının iplerini kesip ipten ayırabiliriz..
İpler kolaylıkla çıkacaktır..
Reçelimizi kavanozlara koyup serin bir yerde muhafaza edebiliriz.

Reçelinizin olup olmadığını anlamak için küçük bir tabağa bir damla damlatın,eğer damla top gibi duruyor veya zor akıyorsa olmuştur..

.........Afiyet Olsun.......

21 Mart 2012 Çarşamba

Kıbrıs Tatlısı (Galeta Unlu Tatlı)



Akraba günümüzün lezzetli tatlısı Kıbrıs tatlısıydı..
Adı neden Kıbrıs tatlısıdır, Kıbrıs'la bir bağlantısı var mıdır bilemeyeceğim ama  lezzeti gerçekten yerindeydi bunu biliyorum..
İçinde un yerine galeta unu var , bunları yazarken bile insanın ağzını sulandıracak derecede lezzetli bir tatlı..



Denemenizi ısrarla tavsiye ederim vazgeçemeyeceğiniz lezzetlerin arasına girecek iddia ediyorum....

Malzemeler
4 adet yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvı yağ(bir parmak eksik olsun)
1 su bardağı hindistan cevizi
1 su bardağı ceviz (dövülmüş)yarısı içine yarısı üzerine
1 su bardağı galeta unu
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu

Şerbeti için:
2 su bardağı su
1 su bardağı şeker

Kreması için:
1 lt. süt
1 su bardağı nişasta
Yarım su bardağı şeker
1 paket krem şanti

Yapılışı
Önce şerbeti hazırlayalım, bunun için bir tencerede şeker ve suyu  10 dakika kadar kaynatalım ve soğumaya bırakalım.
Tatlının keki için yumurtaları ve şekeri mikserle krema kıvamını alıncaya kadar çırpalım.
Diğer malzemeleri de sırayla ekleyelim ve karıştırarak kek hamurumuzu hazırlayalım.
 180 derecede kekimizi üzeri kızarıp içini tamamen çekene kadar pişirelim.

Pişmiş ve ılımış  kekimizi yine ılık olan şerbetimizle ıslatalım ve soğumaya bırakalım.
Daha sonra kremamızı hazırlamaya geçelim.
Bunun için tencerede süt, nişasta ve şekeri karıştıralım.
Muhallebi kıvamına gelince ılıtalım ve 1 paket toz krem şantiyi ekleyelim
 mikserle çırpalım.
Şerbeti dökülmüş, soğumuş kekin üzerine hazırladığımız muhallebiyi dökebiliriz..
Tatlımız bu şekilde hazırdır..

Eğer vaktiniz varda tatlınızı buzdolabında  1 gece, yoksa 3-4 saat bekletip dinlendirirseniz  lezzeti daha yerinde olacaktır..

Üzeri için geride kalan cevizleri kullanabilir veya meyvelerle süsleyebilirsiniz..

..........Afiyet Olsun..........

19 Mart 2012 Pazartesi

Güneşli Güzel Bir Akraba Gününün Ardından



Nasıl özlemişiz pırıl pırıl parlayan şu güzelim güneşli günleri...
Hava güzel ,maşallah keyiflerde güzel  tutmasın bizi kimseler dedik,
 yine ma aile bir arada olmak için düştük yollara..
Sanki çok uzun süredir bir araya gelemiyormuşuz gibi..
Bizim küçük hanımla tek başıma çıkamıyorum dışarı keza hanımefendi arabada sıkılıyor mecburen yanına bir refakatçi şart..
Bendeniz de artık 3 çocuklu biri olarak, gerçi oğlanlar her ne kadar pek gelmek istemeseler de biri yanımda ikisi arkada, atladım arabaya...
Önce gelmek istemiyorlar ,dönerken de dönmek istemiyorlar..
Akraba günümüzün ilk başladığı yıllara oranla dün farkettimki bizim çocuklar baya güzel anlaşıyorlar..
İşte günümüzün güzel geri dönüşümleri..
Çocukların anlaşabildiği gibi biz büyüklerde birbirimizle ile görüşmek için bir sonraki ayı özlemle bekliyoruz..
Dün eve dönerken bizle dönen kuzen  Burak aynen şöyle dedi;
Herkes birbiriyle konuşmayı nasılda özlüyor farkettin mi abla?
Biri bi şey söyledi mi herkesin verilecek cevabı oluyor mutlaka..
İnşallah daha uzuuuun seneler devam eder muhabbet dolu akraba günümüz..
*
Lafı kısa kesmeli mamalara geçmeliyim farkındayım..
Günümüzün ev sahibi Muazzez Yengemdi..
Öncelikle emeği geçenlere teşekkür edelim..

Kısır (Tık) 


Lokum misali lahana sarması
Etlisinin tarifi burada 


Hindistan cevizli kurabiye 


Kıbrıs Tatlısı(tarifi için tık)
Lezzeti süperdi


Haşhaşlı Kek


Haşhaşlı sarma börek(tarifi için tık)


El açması kıymalı börek


Yoğurt soslu havuç diblesi 
İşte size lezzeti yerinde diyet bir salata
Önceki günlerimizde de yapılmıştı
Tarifi buyrun..


Buda benim tatlım..
Bu tatlı cimcime  bugünlere özgürlüğünü ispat çabalarında..
O çatalı ele geçirebilmek için bir gayretliydi görmeyin..
Kendi başına sarma yemekle meşgul..
Sarmayı parçalamak mı deseydim acaba?  


Günlerimizde sadece yemek yiyip konuşmuyoruz tabiii..
Teyzem aşağıda gördüğünüz güzel şeyleri bir kermes için hazırlamakla meşguldü mesela..


Nisan ayı akraba günümüz bende  gerçekleşecek..
Aynı ay içinde Zeynep' imde 1 yaşına gireceği için gün ve doğum günümüzü büyük ihtimalle birleştireceğim..
Günler karışacak anlayacağınız..
Şimdiden beni bir heyecan bastı
E bana kolay gelsin o zaman.....

18 Mart 2012 Pazar

Arpa Şehriye Pilavı

Arpa şehriye pilavı denince aklıma hep hastane yemekleri gelir..
Neden sizce?
 Sizde öyle düşünür müsünüz acaba ?
Çocukluğumun bir bölümü  alerjik astımım yüzünden hastanelerde geçti..
Bu pilavı hep o ortamda refaketçiler yerken görür ve sevmez nasıl bir şey diye tadını hiçte merak etmezdim..
Ama artık seviyorum ..
Tane tane pişmiş bir arpa şehriye pilavı yanında cacıkla çok güzel olur..
Yazarken bile ağzım sulandı..
Bu pilavı geçen sene yaz günlerinin sonlarına doğru yapmıştım;
 yeni yaz günleri gelmeden paylaşalım dedim..


Malzemeler
1,5 su bardağı arpa şehriye
3 su bardağı sıcak su
2 yemek kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı sıvı yağ
1 kuru soğan
1 'er kırmızı ve yeşil biber
1 çay kaşığı kuru fesleğen ve tuz

Yapılışı
Kırmızı biberler ve kuru soğanı minik küpler şeklinde doğrayalım.
Tencereye tereyağı ve sıvıyağı koyarak kızdıralım.
Kızan yağın üzerine dolmalık kırmızı biberleri ve soğanı ekleyelim ve orta ateşte arpa şehriyeyi de ilave ederek şehriyenin rengi değişene kadar karıştıra karıştıra kavuralım.
Rengi hafif koyulaşan şehriyelerin üzerine tuzunu ve 3 su bardağı suyu ekleyerek karıştıralım.
Tencerenin kapağını kapatarak önce orta ateşte ,kaynadıktan sonra kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirelim (arada kontrol edelim).
Pilavımız suyun çekmesine yakın fesleğeni ilave edelim..



10 dakika kadar demlendikten sonra sıcak olarak servis yapabiliriz...

Özellikle et yemeklerinin yanında pirinç pilavına alternatif olacak ,çokta şık duracak bir pilavdır..

..............Afiyet Olsun..............

16 Mart 2012 Cuma

Gyrabeh



Herkese hayırlı cumalar diliyorum ..
Gyrabeh tarifini uzun bir süre önce Lezzet dergisinde görmüş ve denemiştim..
İsim ilgimi çekmişti o zaman neden böyledir bilemiyorum ama ismi ne olursa olsun lezzeti güzel..
Görüntü itibari ile tahinli kurabiyeyi andıran lezzetli bir kurabiye..
*
Bu aralar bir post hazırlayışım var tam görmelik..
Bizim küçük hanım artık büyüdüğünü gösteriyor..
Resmen pc  başına oturmamı istemiyor, çekiştiriyor, ağlamaya başlıyor bırakınca susuyor....
Ama ben yazmak istiyorum yaaa
Bu hafta sonu akaraba günümüz var yine heyecan dorukta anlayacağınız...

Malzemeler
200 gr tereyağ
200 gr pudra şekeri
200 gr un
100 gr irmik
40 gr toz fıstık
1 çay kaşığı gül suyu
1 yemek kaşığı portakal suyu
Yarım su bardağı soyulmuş antep fıstığı

Yapılışı
Tereyağını eritelim ve ılıtalım..
Ilımış olan tereyağımıza şekeri ilave edelim karıştıralım..
Gül suyu ,portakal suyu ,irmik, un ve toz fıstığı ilave edelim yoğuralım..
Ele yapışmayan kıvamda bir hamur elde edelim 15 dakika kadar dinlendirelim..
Hamura yuvarlak şekil verip yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize dizelim..
Kurabiyelerimizin üzerine tane fıstıklarımızı yerleştirelim .(bende yoktu ben bademle idare ettim)
180 derecede ısıttığımız fırınımızda 15 -20 dakika kadar pişirelim..
Kurabiyelerimizin ilk sıcaklığı çıktıktan sonra sevdiklerimizle yiyelim inşallah..

Keyifli ,huzurlu bir hafta sonu diliyorum.

............Afiyet Olsun...........
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...